İktidarın “hukukçusu” bir zevat geçen gün Twitter’da “Suriye
krizini bahane eden her devlet bölgeye geldi. Şu anda
Akdeniz savaş gemisi kaynıyor. Eskiler böyle
durumlarda ‘iyi günlere kalmadık’ derlerdi”
buyurdu.
Eskiler “hem suçlu, hem güçlü” de derlerdi. En başta
Türkiye’yi yöneten siyasal İslamcı heyetin “bölgeyi
düzenleyici ülke” iddiasının “Batı ittifakının kullanışlı
mevzisine” dönüşüvermesi trajik. Türkiye; bırakın “bölgesel güç”
olmayı, bağımsız dış politika üretemeyecek halde. Tablo,
“Osmanlıcı”, “millici” gaza rağmen, tartışmaya mahal bırakmayacak
denli ortada. Suriye ve Irak’taki sıcak cephenin maliyetlerini
henüz kestiremiyoruz, o kadar. Ortadoğu satrancındaki piyonluğun
resmine bakılmak kâfi:
***
• Suriye’de geçen yaz İncirlik kozumuzu kapan ABD,
Rusya’nın 30 Eylül’deki askeri hamlesi yüzünden
“oyundan düştü”. Sahada güvenilmez cihatçılarla “Ahrar ılımlı
mı yoksa revizyonist cihatçı mı” türünden biçare sosyolojik
analizlere girişti. 1500 km ötedeki Hazar’dan Rus füzeleri IŞİD’i
vururken, Moskova’yla havada “kazaya gelmeme” anlaşmasına mecbur
kaldı.
• “ABD’den bağımsız” davranıp Rus uçağını düşürmek Türkiye’ye
nasip oldu. Maliyeti Rusya’yla en başta ticari ve ekonomik çıkar
ilişkilerine dayalı “soğuk dostluğun” buz kesmesi ile Suriye’ye
bizatihi müdahillik hesabının baltalanması. 60 küsur yıl sonra bir
uçağı NATO müttefiki tarafından düşürülen Rusya, S-400 füzeleriyle
Suriye hava sahasına abandı. Türk savaş uçakları 24 Kasım’dan beri
uçamaz halde.
• ABD ve NATO, iki tarafı tansiyonu düşürmeye çağırarak
“arabuluculuğa” çekilirken, sayemizde yeni “güney stratejisini”
çiziyor. Rusya’ya “Suriye- Irak bir tek sana yar olmaz”
temasıyla “caydırıcılığa” soyunuyor. Paris katliamıyla IŞİD’e
bilenmiş Fransa, Suriye’de 70 bin “ılımlı” hayalleriyle Irak
işgalinin yalan çemberini tekrarlayan Britanya ve “tarihin cilvesi”
olsa gerek, “destek gücü” Almanya artık İncirlik’te. NATO ittifakı
Boğazlar’a, Akdeniz’e, Kıbrıs’taki Ağrotur ve Dikelya üslerine
doluşuyor.