‘Savaşı çıkartmak kolay, barışı yapmak zordur’ sözü ne kadar doğru. Toplumsal çatışmalarda sosyo-ekonomik temeller gözardı edilip neden-sonuç ilişkisi bir kenara konulduğunda, ezen/ezilen birbirine karıştırıldığında, insana özgü hissiyatlar ağırlığını koyar. Başetmek daha da zorlaşır, kinle, nefretle, intikam duygusuyla. Affetmek, sünger çekip geleceğe bakmak iyiden iyiye güçleşir..
Kolombiya’da ‘Latin Amerika’nın kesik damarlarından belki en derinini onarmak’ yolunda atılan tarihi barış anlaşmasında da böyle oldu.
***
İki senesi gizli, dört sene süren müzakerelerin ardından hükümet ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasında imzalanan tarihi anlaşma, referandumda ‘sandığa gömüldü’.
26 Eylül’de Cartagena kentinde ‘beyaz gömleklere’ bürünmüş Devlet Başkanı Juan Manuel Santos ile FARC lideri Timoleon Jimenez ‘Timochenko’ 297 sayfalık belgeye imzalarını koymuşlardı. 52 yılda 260 binden fazla insanın canını alan, 45 binin adeta buharlaşıp uçtuğu’, 6.5 milyona yakının yerinden yurdundan olduğu bir çatışmanın dineceği umudu hakimdi. (Anketlerdeki yüzde 65 onay oranına katılmasam da yüzde 55 gibi bir sonuç bekliyordum. Yanıldım) Ancak anlaşma, mürekkebi kurumadan 2 Ekim’de götürüldüğü sandıkta ‘kadük’ hale geliverdi! Üstelik katılım oranı ittir kaktır yüzde 37.4 oldu. Sandıktan yüzde 49.8 ‘Evet’e karşılık yüzde 50.2’lik ‘Hayır’ çıktı. Yani yüzde 0.43’lük bir farkla, 60 binin altında bir oyla fırsat tepildi. Çatışmanın kurbanlarının fazla olduğu bölgelerden ‘Evet’ çıkarken, anlaşmayı sandığa gömenler