ABD Başkanı Trump’ın
2015’teki nükleer anlaşmayı çöpe atmasını takip eden iki gecede,
Suriye sahası İsrail-İran çatışmasıyla anıldı. 1973 Arap-İsrail
savaşından beri İsrail’le en büyük askeri gerilim
yaşandı.
Batılı muhabirler derhal ‘İsrail
semalarında İran roketleri’ gördüler ama kimin kime ne
fırlattığı biraz karışık.
İsrail, İran’ın Kudüs Güçleri’nin Suriye’den
Golan Tepeleri’ne 20’den fazla füze fırlattığı ve yanıt verildiğini
duyurdu. Hedefleri salt İranlılar olmadı.
Suriye’ye bakılırsa, tıpkı bir gece önce
-aslında aylardır- olduğu gibi İsrail, Kuneytra bölgesinde Baas ve
Hadar kentlerine saldırdı ve Suriye Hava Savunması karşılık
verdi.
Tabii İsrail 1967 savaşında ele geçirdiği
Golan’ı kendisine ait görürken, uluslararası hukuka göre burası
Suriye toprağı.
***
Kesin olan, nükleer anlaşmaya vurulan darbe
eşliğinde Suriye üzerinden İran’la savaş temasının devreye
sokulduğu. Ancak İsrail’in ‘önleyici saldırı’ söylemi
biraz tuhaf sonuçlar verdi. Uluslararası hukuka uymayan bu söylem
‘düşmanın saldırı kapasitesini ortadan kaldırmak’
maksatlıyken, Golan’a sallanan ve İsrail’i kendini savunmak
durumunda bırakıp Demir Kubbe’yi zorladığı anlaşılan füzeler aksini
işaret etmekte.
Ayrıca Moskova, Suriye hava savunmasının İsrail
füzelerinin yarıdan fazlasını vurduğunu duyurdu. SANA görüntüler
yayımladı.
***
Elbette İsrail’in askeri üstünlüğü ortada. Fakat saatler süren füze/topçu ateşli tansiyon, İsrail’in Şam’a “Bize yanıt verirseniz fena yaparız” demesiyle şimdilik bitti. Suriye hava savunması talim yapmış oldu. İran, aylardır hedef olmasına rağmen İsrail’e yanıt vermiyordu. Yanıtı Golan üzerinden mi oldu? Yoksa İsrail provokasyon mu yaptı? Aslını bilmek zor.
***