Dünyanın egemen güçleri ve etkinlik iddiasındaki ülkelerinin yöneticilerinin ikiyüzlülükleri ve çifte standartlarının boyutlarını en net görebileceğimiz memleket Yemen. Yemen; kimlerin, neleri, nasıl yaptıklarını anlamak için adeta turnusol kâğıdı.
***
Batı medyası günlerdir Suudi Arabistan
mutlak monarşisinde krallığının önünü açmak üzere elitleri tasfiye
harekâtına girişmiş 32 yaşındaki veliaht prens
Muhammed bin Salman’ı (MbS) yazıp
çiziyor. Petrol krallığına utangaç eleştiriler eşliğinde MbS’nin
aslında nasıl ‘modernleşme sevdalısı bir büyük
reformcu’ olduğu teması işleniyor. Suudi kadınına otomobil
kullanma hakkı bahşedilmesiyle ‘devrim kokusu’
almışlar, pek mutlular. MbS’nin ekonomik hamlelerine eşlik edecek
‘ılımlı İslama’ yönelişinden heyecanlılar.
Aynı tiranın babası kral olur olmaz 2015
Martı’nda başlattığı Yemen savaşıyla ilgili ‘günahlarına’
şöyle bir dokunulup geçmek kâfi. MbS’nin savunma bakanı olarak baş
müsebbibi olduğu 21’inci yüzyılın bu en büyük yıkım savaşının
milyonlarca kurbanı raporlarda ve haberlerde geçen rakamlar, üç beş
kırık fotoğraf.
***
Arap dünyasının en yoksul ülkesi Yemen’in insanları Suudi bombardımanlarından değilse, mutlak Suudi ablukası altında gıda ve tıbbi malzeme yokluğundan ve salgın hastalıklardan ölüp gidiyorlar. BM’nin Yemen temsilcisi Jamie McGoldrick en son ülkede 20 gün yetecek yakıt kaldığını duyurdu, su tedariki için bunun önemine dikkat çekti. Suudi ablukası kaldırılmazsa milyonların öleceği ikazı yaptı. BM’ye göre 17 milyon insan acil gıda ihtiyacı içerisinde. Kolera başta olmak üzere salgın hastalıkların tehdidi altında 7 milyon insandan söz ediliyor. Ortada seferber olan yok.
***