Ceyda Karan Cumhuriyet Gazetesi

Suudiler ve hasbelkader Almanlar

Maşallah, Türkiye’yi yöneten zihniyet, yürüttüğünü söyleyip durduğu ‘değerlere dayalı’ dış politikayı terk ettiğinden beri, sözde ‘realist dış politika’ devrede....

26 Temmuz 2017 | 245 okunma

Maşallah, Türkiye’yi yöneten zihniyet, yürüttüğünü söyleyip durduğu ‘değerlere dayalı’ dış politikayı terk ettiğinden beri, sözde ‘realist dış politika’ devrede. Türkçe meali, ‘önümüze gelene bir tekme’ hesabı takılıyoruz. ‘Realist dış politika’, ‘gözünün içine baka baka kıvırmak’, rasyonel akla dayalı hamleler ve bunların tezahürü olan adaba dayalı diplomasi üslubunun topyekûn yitip gitmesi. Ne manidar ki üslup Batı’ya karşı farklı, ‘ideolojik kardeşlik’ beslenenlere farklı. İkisinin de getirisi tartışmalı. 
İki örnekten bakalım. Birisi Körfez’in Vahhabi/Selefi monarşisi Suudi Arabistan, diğeri ‘Batı âleminde Türkiye’den sorumlu’ diye bile anabileceğimiz Almanya. İkisinin de Türkiye’yi yöneten egemenlerle on yıllara uzanan derin bağları, siyasi ve ekonomik yatırımları mevcut.

***

Suudi Arabistan, 2013’te Mısır’daki İhvan darbesinden bu yana Birleşik Arap Emirlikleri’yle birlikte Türkiye’ye karşı da ‘hasmane işlere soyunduğu’ bizzat yandaşlar tarafından dile getirilen ülke. Suudilerin Katar ile yaşadığı krizde İhvan’a açık ‘terörizm’ ithamları aynı ideolojik çizgideki Ankara’yı doğal olarak rahatsız etti. Ankara “ulu ABD’yi kolaçan edip” bu krizde Doha’nın yanında hizalandı, üs anlaşmasıyla Türk askeri Katar’ın ‘kılıcı’ kılındı. Mesele Riyad’ın gözüne batınca Suudilerin BM temsilcisinden “Türkiye eğer Arap dünyasına gizli saklı girerek müdahale etmeye çabalıyorsa, bu dönem geçti” zılgıtı geldi.
Ankara ‘elin Suudisine had bildirmek’ yerine alttan aldı. Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar ziyaretleriyle Körfez krizinde ‘arabuluculuğa’ soyunuldu. Pek de ‘kırmızı halı serilmediği’ anlaşılan ziyaretin yorumu BAE’den geldi: “Ankara yeni bir şey sunmadı. En iyisi tarafsız kalsın.” Bu ‘sıfırla çarpan’ konumlandırmasına rağmen Ankara’dan Riyad’a “Hadimu’l Haremeyni Eş-Şerifeyn” (Mekke ve Medine’nin koruyucusu, hizmetkârı) sıfatları bahşedildi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’de darbe tehdidi 07 Eylül 2018 | 4.990 Okunma Zaharçenko darbesi 05 Eylül 2018 | 4.528 Okunma İdlib’den esen fırtına bulutları 31 Ağustos 2018 | 403 Okunma Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu 29 Ağustos 2018 | 4.846 Okunma Trump’ın medya savaşı 17 Ağustos 2018 | 182 Okunma