Suriye’de, ortalık toz dumandan görünmez oldu. Diplomatik ve
askeri cephede gelişmeler o denli hızlı ki, resme sakin kafayla
bakmalı. Zira Suriye’yi parçalayıp bizi daha da savuracak fırtına
doğudan kopabilir.
• Suriye ordusu ve müttefikleri Rus hava desteğinde hızla
ilerliyor. 4.5 yıldır savaşı dış güçler sayesinde yürüten cihatçı
gruplar, batıda Lazkiye, Halep ve İdlip cephelerinde ve güneyde
Deraa’da darbeler yiyor. Türkiye’den “cihatçı otoyolu” haline gelen
lojistik hat kapanmak üzere.
• ABD’nin, Türkiye, Suud ve Katar gibi müttefikleri yüzünden
kartları sürekli azaldı. Önce Türkiye’nin Rus jetini düşürmesi, şu
sıralar da bölgede tek hakiki dayanağı olan Kürtlere açtığı savaş
başına dert.
• Türkiye ve Körfez panikleyip işgal kartını çıkardılar. İncirlik’e
Katar’ın ardından Selefi Vahhabi Suud’un uçakları yerleşiyor.
• ABD, Esad’lı geçişi kabullenip diplomasiye ağırlık vermek zorunda
kalmıştı. Talihin azizliği, “baş müttefiki” adeta Rusya!
Sonbahardan beri Viyana-Cenevre hattında dans edilmekte. Cenevre-3
için 3 Şubat’ta askıya alınan müzakerelerin 25 Şubat’ta başlayacağı
ise meçhul. Cihatçıları sıkıştırmış Rusya en fazla “hasmane
eylemlerin durdurulmasına” yanaşıyor. Biz artarsa şaşırmayalım…
***
Ancak ABD ile Rusya’nın “IŞİD ile savaş” temalı dansı bizi
yanıltmasın. Ruslar senaryolarını “Cenevre’de aşamalı ulusal
uzlaşma, Esad’ın askeri zaferi veya küresel güçlerle savaş”
seçenekleriyle kurguluyor. Peki, ABD topyekûn yenilgiyi kabullenir
mi? Karşı hamle diplomasiyle mi sınırlı kalır? “Ateş olmayan yerden
duman çıkmaz” deyip olgulara bakalım:
• Rusya kuzeybatıdan “Türkiye’nin işgalini” gündemine aldı.
Türkiye’nin bu koşullarda geniş harekâta girişmesi zor. Ama
Cerablus’taki cebe sınırlı ve hızlı bir müdahale, doğu cephesi için
fırsat yaratabilir. Rusya açık saldırıya uğramazsa Türkiye’ye
Suriye ordusu üzerinden yanıt verir. NATO desteği çantada keklik
değil. Yine de ittifak tartışmaları eşliğinde, Rusya hem sahada hem
BM Güvenlik Konseyi’nde uğraşır. Türkiye’nin payına Rusya ile açık
savaş riski ve batıda “oyalama gücü” olmak düşer.
• Suudiler İncirlik’e konuşlanırken ısrarla özel birlik yollamaktan
söz ediyorlar. Dışişleri Bakanı Adil el Cübeyr, zamanlamanın ABD
öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyona kaldığını söyledi. ABD
memnun. Suudi veliaht prensi Muhammed bin Salman Brüksel’deki NATO
karargâhını ziyaret etti.
• Kasım sonunda sahada Haseke cephesine gördüğüm Suriye Demokratik
Güçleri, IŞİD ile cepheyi tutuyor. Ama Arap aşiretlerin hâkim
olduğu güneye inmek istemiyor.
• ABD kuzeyde Rimeylan Havaalanı’nı C130 uçaklarının ineceği
şekilde genişletti. Rivayet o ki, Rakka’ya saldırı hazırlığı
yapılıyor. 101 Hava Tümeni’ne bağlı özel birlikler hem Irak’a hem
Rimeylan’a konuşlandırılacak. Buna Suud’un özel güçlerinin
katılabileceği iddiaları var. Yemen’de “çıplak ayaklı” Husiler’le
başa çıkamayan Suud elbette hakiki savaş vermeyecek. Ancak “imaj
tazeleme” ve Irak cephesiyle bağlantılı “Sünnistan” senaryoları
ısınabilir. Türkiye’nin Musul’un dibindeki Başika’ya yerleşme
ısrarını anımsayın.
• Irak teyakkuzda, Suudi sınırına Kataib Hizbullah birlikleri
gönderdi.
• Suriye ordusunun Rakka ve petrol bölgesi Deyr ez Zor’a yönelmesi
adeta dikkat çekici. İki yıl önce yitirilmiş Tabkah Hava Üssü’ne
yaklaştılar.