Bizler, “Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma” tembihleriyle yetiştirildik. Memlekette kimilerinin “Herkese her türlü kötülük yapmak revadır” diye yetiştirildiği ise gayet net. Cumhuriyet’e yönelik siyasi davanın pazartesi günkü ikinci duruşmasını izlerken, aklıma en fazla “kötülüğün dipsizkuyularındaki” bu ikinci grup düştü.
***
Silivri’de her tür iletişim cihazına el konularak tecrit koşullarında görülen duruşmada verilen aralarda gördüm, yakın zamana dek memleketin adalet bakanı da olan başbakan yardımcısının sözlerini... Memleketi nasıl “adalet, demokrasi ve eşitlik aşkıyla yönetmekte olduklarını” anlatırken, giderek Türkiye hükümetini hedef alan Reza Zarrab davası üzerinden Amerikan yargısına yüklenmiş. Türkiye’de hakkındaki iddiaları imzalı peçetelerle “çürütebilmiş” eski bakanın ABD’deki Zarrab iddianamesine katılması karşısında, “Ortada delil yok, uydurma şeyler var” demiş. Mayısta Washington elçiliği önündeki göstericilere atılan meydan dayağının görüntülerini izlediğimiz olayla ilgili ABD’de açılan dava için de “mesnetsiz iddianame” tespiti yapmış.
***