Gambia’yı bizim kuşak çocukluğumuzun “Kökler” dizisinden
anımsar. Alex Haley’nin romanından uyarlanmış
olan “17 yaşında anayurdundan kopartılıp Atlantik’i
aşarak” Yeni Dünya’ya götürülen ve köle olarak satılan “Kunta
Kinte”nin, nam-ı diğer “Toby” ve ailesinin yedi kuşak hikâyesidir.
Türkiye ve dünya ahalisinde bir kuşağın kölelik ve sömürgeciliğe
tepkisi ile siyah Afrika’ya sempatisini bu dizi
beslemiştir.
“Kökler”le öğrendiğimiz Gambiya, bugün gözü iktidar hırsıyla dönmüş
bir liderle anılıyor: Yahya Jammeh. Bir sene
önce “İslam Devleti” ilan ettiği ülkesinde seçimi kaybedince,
sonuçları tanımayıp OHAL ilan etti. Ülke iç savaş ve dış müdahale
tehdidi altında. Muhalefeti ezen Yahya’nın dilinden düşürmediği baş
retorik “dış güçler”.
***
Gambia’nın nüfusu toplasanız 2 milyon. Afrika’nın batısında
kocaman Senegal’in içinde kıvrıla kıvrıla Gambia Irmağı boyunca
uzanan minicik bir ülke. Başkan Yahya’nın “haklı” olduğu nokta “dış
güçler”e aşina olunması. Ama nasıl aşina?
Gambia, Britanya’dan bağımsızlığını 1965’te kazandığında,
Londra’daki Kraliçe’nin en tepede olduğu meşruti monarşi altında
başbakan tarafından yönetiliyordu. 1970’te referandumlarla sistem
değiştirdi, başkanlığa geçildi. İlk başbakan Sir Dawda
Kairaba Jawara da başkan oldu. Başkanlık sistemi ne
Jawara’ya ne ülkesine hayır getirdi. Jawara 1981’de darbe
girişiminden eski Fransız sömürgesi “büyük ağabey” Senegal’in
askeri yardımıyla kurtulabildi. Sonrasında 1982’de Gambia, Senegal
ile konfederal yapıda birleşti. 1989’a kadar da silahlı kuvvetler
ve ekonomik yapının birleştiği Senegambia’yla birlikte anıldı.
Sonra ipler koparıldı.
***
Bugün iktidar hırsıyla yanıp tutuşan Yahya Jammeh de başa,
1994’te Başkan Jawara’ya darbe yaparak geçmişti. O vakitler henüz
29 yaşında bir teğmendi. Anayasayı askıya aldı, sınırları
mühürledi, OHAL uyguladı, muhalefeti yasakladı. Gerekçesi yolsuzluk
ve demokrasi yokluğuydu, hiçbirine deva olamadı. Darbe sonrası
kendi partisini kurup başkan seçilmesinden beri 22 senedir ülkeyi
yönetiyor.