3. havalimanının 29 Ekim’e yetişmesi
gerekiyor. Bunun için de dört koldan ve yoğun ötesi bir çalışma
yürütülüyor.
Kokpit.aero sitesi, yolcu vergisinin
20 Avro olacağını duyurdu. Üzerinde “özel haber” logosu
vardı.
(Halen Atatürk Havalimanı’nda dış hatlar yolcu
hizmet bedeli 15 dolar). “Özel haber” kısmı, İGA CEO’su
Kadri Samsunlu imzasıyla hava yolu şirketlerine
giden mektup olabilir.
Fakat ayıptır söylemesi, Cumhuriyet okurları 3.
havalimanına dair rakamları epeyi önce öğrendi. En son 13 Mart 2018
tarihli yazımda başta “yeni ortaya çıktı” denilen 20 Avro
olmak üzere diğer hizmet bedelleri tek tek yer almıştı.
Tabii 25 yıllık bir sözleşmeye dayalı olması
nedeniyle, bazı bilgilere sık yer vermekte sakınca yok. Zira TL’nin
hızlı ve büyük değer kaybı her şeyi olduğu gibi yolculuk
maliyetlerini de etkileyecek.
25 yıllık ‘sır’
sözleşme
3. havalimanı bir “kamuözel
işbirliği” projesi.
Yap-işlet-devret (YİD) yöntemiyle
yaptırılıyor.
Özü şu: Cengiz-MAPALimak- Kolin-Kalyon’un
kurduğu İGA, inşaatını yaptığı havaalanını işletecek ve devlete de
25 yıl kira ödeyecek. Limak daha önce sayfasında devlete ödenecek
toplam kira bedelini, 26 milyar 139 milyon Avro olduğunu
bildirmişti. (Yıllık 1 milyar 45 milyon Avro kiraya karşılık
geliyor. )
İGA ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ)
arasındaki Uygulama Sözleşmesi halka açıklanmıyor. “Sır”
sözleşmede, DHMİ’ce şirkete tahsis edilen gelirler ve garanti kısmı
var.
12 yıl boyunca garanti edilen ücretleri
paylaşalım:
- Dış hat giden yolcu servis
ücreti 20 Avro.
- Dış hattan gelip dış hatta giden
için 5 Avro.
- İç hat giden yolcu için 3 Avro.
Toplamda da 6.3 milyar Avro.
Şirketin elde ettiği gelir bu tutarın altında
kalırsa DHMİ şirkete, üstünde çıkarsa da İGA, DHMİ’ye farkı
ödeyecek.
Şimdi gelelim meselenin can alıcı
kısmına.
Atatürk Havalimanı’nda halihazırda yurtdışına
gidecek yolcu başına hizmet ücreti 15 dolar.
Atatürk Havalimanı da YİD yöntemiyle yaptırıldı
ve bu rakam da yıllar önce yine DHMİ ile TAV arasında
belirlenmişti
15 dolar yaklaşık 70 TL. 3. havalimanı
sözleşmesinde konulmuş 20 Avro ise -bu yazı yazılırken- 110 TL’ye
karşılık geliyor.
Arada şimdiden 40 TL’nin üzerinde bir fark
var.
Yolcunun, şirketlerin ve devletin altına
girdiği ek maliyeti gördünüz değil mi?
Bu rakamlar daha önce ucuzlayacağı açıklanan
bilet fiyatlarına yansıyacak.
Hadi şimdi bir daha söyleyin, KÖİ modeli için
“Milletin cebinden beş kuruş çıkmıyor”
diye.
CHP’nin seçim bildirgesi
CHP’nin, “Millet İçin Geliyoruz”
başlıklı seçim bildirgesini yerinde dinledim. Genel Başkan
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşması
boyunca sık sık “Cumhurbaşkanı adayımız” diyerek
andığı Muharrem İnce’nin keyfi yerinde
görünüyordu.
Basına ayrılan en arkadan barkovizyona
yansıtıldığı kadarıyla moraller yerinde gibiydi. Kemal Bey’in
“Tarımda Cumhuriyet’in kurucu ayarlarına geri
döneceğiz” sözü salondan yüksek alkış aldı.
231 sayfalık bildirge kitapçığında altını
çizdim:
“Döviz cinsinden
fiyatlandırılan otoyol ve köprü geçiş ücretlerini
Türk Lirası üzerinden belirleyeceğiz. Geçiş
ücretlerinde yüzde 50 indirim
yapacağız.”
Misal Osmangazi Köprüsü’ne uygulayalım. Geçiş
ücreti 35 dolar artı KDV ya. (Ki, bu da 2010 yılındaki YİD
sözleşmesinden. Amerika enflasyonuna göre artırılıyor.) Bu 17.5
dolara düşürülecek. O da TL’ye çevrilecek.
Tabii CHP iktidara gelsin gelmesin, bütün KÖİ
sözleşmelerinin elden geçirilmesi ve yeniden düzenlenmesi gibi bir
zorunluluk ufukta görünüyor.
TL’nin hızlı ve yüksek değer kaybı karşısında
Türkiye ekonomisi, bu yükü kaldıracak durumda değil. Söylemiş
olalım.
Halkbank’ın Sayıştay
raporu
TBMM adına denetim yapan ancak denetimi ve
raporları işlevsiz hale getirilen Sayıştay raporlarına zaman zaman
yer veriyoruz malum.
Halkbank’ın 2016 yılı hesaplarını denetleyen
Sayıştay’ın raporu doğal olarak epeyi kapsamlı.
Birkaç rakam paylaşalım.
Bankanın reklam ve ilan giderleri önceki döneme
göre, yüzde 25.8 oranında artmış.
160 milyon 879 bin TL olarak
gerçekleşmiş.
Bu tutarın:
40 milyon 841 bin TL:
Sponsorluk giderlerine.
39 milyon 879 bin TL: Gazete, radyo, dergi,
internet reklamlarına.
26 milyon 573 bin TL:
TV yoluyla yapılan reklam ve yayın
giderlerine.
21 milyon 417 bin TL: Parafkart reklam ve ilan
giderlerine.
18 milyon 663 bin TL:
Ajans ve organizasyonların yürüttüğü
reklam ilanlara
6 milyon 281 bin TL. Reklam amaçlı promosyonlu
ürün giderlerine.
Bu tabloda gazete ve TV’lere verilen reklam
ilan bedellerine dikkat.
Sabah akşam iktidarın propagandasını yapan
partili medyaya aktarılan kaynaklara bakın.