DHMİ Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım,
3. havalimanı terminal binasının temelinin atıldığını
açıklayarak “Projede gelinen süreç belli medya organları
tarafından kasıtlı olarak çarpıtılıyor” demiş.
Yıldırım, 3. havalimanını yapılabilsin diye Bakanlar Kurulu’nca
alınan acele kamulaştırma kararı hakkındaki dava seyrini
özetleyerek, son yargı kararının DHMİ aleyhine değil lehine
olduğunu, dolayısıyla ortada bir hukuksuzluk olmadığını dile
getirmiş.
Genel müdür, 3. havalimanındaki hukuka aykırılıkların, “acele
kamulaştırma”davasında lehe çıkan bir kararla bittiğini
düşünüyorsa, doğru düşünmüyor. Çünkü,“yer teslimi”ndeki olağanüstü
gecikme, şirkete devlet eliyle, vatandaş cebinden şirkete haksız
kazanç transferi sağlanacağı kuşkusu yaratmıştır.
Adım adım gidelim:
1.Mevzuat gereği, ihaleyi kazanan konsorsiyumun, proje için özel
bir şirket kurması, ardında da devlet ile şirket arasında sözleşme
imzalanması gerekiyordu.
2.Cengiz, Mapa, Limak, Kolin ve Kalyon şirketleri bir araya gelerek
İGA Havalimanı AŞ isimli şirketi 22 Ekim 2013 tarihinde
kurdu.
3.Şirket kuruluşundan bir ay sonra Kasım 2013’te İGA ile DHMİ
arasında; projenin“Anayasası” diyebileceğimiz Uygulama
Sözleşmesi de imzalandı.
3.Uygulama Sözleşmesi’ne göre, görevli şirket İGA’nın 30 gün içinde
DHMİ’ye başvurarak yer teslimi istemesi; DHMİ’nin de 30 gün içinde
yer teslimini yapması gerekiyordu.
4.Ancak ihalesi 26 ay önce yapılan 3. havalimanının yer teslimi;
zeminin bataklık olmasından dolayı gerekli iznin verilmemesi ve bu
süreç içinde zemin kurutma işlemleri yapıldığı için “resmi yer
teslimi” İGA Havalimanı AŞ’ye, ihaleden iki yıl; uygulama
sözleşmesinden de bir buçuk yıl sonra 1 Mayıs 2015’te
yapılabildi.