Ne kadar tekrar edilse az: Türk Hava Kurumu’nun (THK) söndürme uçakları, hangarda bekletilmese, yangınların bilançosu farklı olacaktı. Cayır cayır yanarak küle dönen alanlar daha küçük olacağı için, kayıplar da acılar da bugünkünden daha az olacaktı.
AKP iktidarının özellikle ilk günlerdeki kibirli, felaketi hafife alan zihniyeti, ülkeye büyük bedel ödetti. Yanı sıra daha önceki yıllarda sayısız afette görev alan TSK’nın bu kadar büyük çaplı yangınlarda sahada olmayışı da.
Her iki konunun da siyasi “talimat” meselesine kilitlendiği anlaşılıyor.
Gerekli talimatın verilmeyiş sebepleri, “Basra harap olduktan sonra” çok da önemli değil. Bundan daha önemli olan ve enerjiyi yoğunlaştırmak gereken asıl konu; devlet işleyişini ağır biçimde sakatlayan bu sistemin ödettiği faturayı, halk olarak hak etmediğimiz.
Aynı nedenle “Hak etmediğimiz bir faturayı neden ödeyelim?” sorusu giderek daha meşru hale gelmekte.
Düşünsenize, THK Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşçı, altı uçağın “ayağa kalkması” için gereken paranın 4 milyon dolar olduğunu söyledikten sonra, “Bu parayı herkes verebilir....