Lafı dokuz boğumdan geçirmenin manası yok:
Bu toplum çürüdü.
Temel moral ve insanlık değerlerini yitirdi.
O değerleri yeniden kazanmanın bir yolu ve zamanı kaldı mı bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var: Kaybolan değerlerin yerinde artık bir acı borsası yükseliyor.
Bütün borsalar gibi aslında o da varlığını dünya nimetlerine borçlu.
Ama işin bu kısmı, “dini ve milli” değerler sosuna bulandırıldığı için ustalıkla örtülmüş.
Kalbimiz taşlaştıkça büyüyen acı borsası, bildiğimiz menkul kıymetler borsası gibi tatil yapmıyor, akşam belli bir saatte de kapanmıyor.
Tahtasında, “devlet dersi” yazılı bu piyasanın sadece açılışı var.
Her sabah uyandığımızda; yaşanan bölgeye, etnik kimliğe, mesleğe, cinsiyete, dine, mezhebe göre işlem gören insan acıları yarıştırılıyor bu borsada.
Özne Türk ve Sünniyse, acı A tipi hisse gibi işlem görüyor.
Fiyatlama yüksek.
Kürtse, Aleviyse lot altı işleme tabi.
Acının bölgesi Batı illeriyse işlem hacmi derin. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’ysa hisseler dip yapıyor.
Acının öznesi “polisimiz, askerimiz” ise borsa rekor tazeliyor.
Çocuk ve kadınsa yerlerde sürünüyor.
Kadınlar başörtülüyse acının getirisi hızlı artıyor.
Değilse, o hisseden çıkmak gerekiyor.
***
ABD Başkanı Obama ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın keyifle poz verdiği ve bu kareden “fiili başkanlık” şehvetinin devşirildiği dakikalarda, hamile bir kadının, evinin önünde polis kurşunuyla öldürüldüğü haberi geçiyordu.
Erişim yasaklı sitelerden DİHA’nın geçtiği haber gerçek değilse, bu yazıya devam etmeseniz de olur.