Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı
Tayyip Erdoğan, kendisi ve bütün bir Türkiye için
tarihsel nitelik taşıyan 21 Mayıs’ta, günün anlamına uygun
tarihsellikte bir soru sordu:
“Neyiniz eksik? OHAL neden
kalksın?”
Aslında “adalet” deyip yazıyı
tamamlamak mümkün.
Dünyanın en kısa fıkraları gibi, dünyanın en
kısa köşe yazısı olur, ihtimal, sakil de durmazdı.
Fakat değil mi ki Cumhurbaşkanı bu soruyu
cumhura hitaben sordu. Değil mi ki “adalet”, 15 yıldır
Türkiye’yi yöneten partinin ilk adı. Ve bir siyasi partinin
ilk adı, kendisine yakıştırdığı, niyetlendiği
halidir.
O halde “Neyiniz eksik” sorusuna
“adalet” derken biraz daha uzun bir yanıt verelim.
Verirken de yine Cumhurbaşkanı’nın aynı konuşmadaki başka sözünü
rehber alalım.
Adında adalet olan partisiyle kendisini 998 gün
sonra buluşturan 3. Olağanüstü Kongre’deki şu ifadeyi
mesela:
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da Ak
Parti’nin gönlünü kazanmayacağı tek bir kişinin dahi bulunmadığını
düşünüyorum. Hiç kimse kendini ötekileştirilmiş hissetmesin,
özgürlük alanını tehdit altında görmesin, geleceğinden umutsuz
olmasın.”
Dikkat ederseniz Cumhurbaşkanı, gönül kazanmayı
sadece AKP seçmeniyle sınırlamıyor; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
diyor.
O vakit, OHAL KHK’leriyle, hiçbir idari ve
hukuksal soruşturma yapılmaksızın görevlerinden ihraç edilmiş kamu
görevlilerinin gönlü bu ifadeye dahil olmalı.
Dükkân ve iş
halleri