Halkın sağlığına zarar vereceği önceden belli enerji projeleri vardır. Bunların aynı anda doğal kaynakları, tarımsal üretimi bozacağı da ilk bakışta görülür.
Hal böyleyken, siyasi iktidarlar, bu tür yatırımları “millet yararına”, kalkınma dostu gibi takdim etmekten kaçınmaz; boğaz tokluğuna, göç pahasına inşaat işçiliğini “büyük istihdam” diye parlatırlar.
Daha da ileri gidip “Hayır bu proje o kadar da faydalı değil” diye sorgulayan herkesi, vatan hainliği yahut teröristlikle damgalarlar. (En taze örnek, Alpu’da kurulması planlanan termik santral toplantısı, Eskişehir medyasına yansıdı.)
Bazen mitingde, bazen satın aldıkları TV’lerde yaparlar bunu.
Kamu kaynaklarından şirketlere sermaye transferiyle sonuçlanan bu işlerin, iktidar gücünü tahkim etmek üzere kurgulandığı, mümkün olduğunca bilinmesin isterler çünkü.