24 Haziran seçimlerine dair gayri resmi sonuçlar, gerçek durumu ne kadar yansıtıyor?
Üzerinden sadece beş gün geçti. Ama bu soruyu neredeyse boşa çıkaran, sonuçları süratle meşrulaştıran bir atmosfere girdik. Ankara’da siyaset, adeta üzerinde en ufak bir şaibe, soru işareti bulunmayan demokratik bir iklimde bir seçim yapıldığı kabulü üzerinden yürüyor.
Galiba herkesin çok acelesi var. Ve bu acele adeta seçim sonuçlarının, içe sinen güvenilirlikte olmasından da önemli.
Her siyasi aktörün acelesinin meşrebine ve önceliklerine göre farklı olması doğal.
Yine de CHP’nin, kitlesindeki 24 Haziran gecesine dair güvensizlik duygusunu dikkate almaksızın, önüne ilk ve tek hedef olarak sekiz ay sonra yapılacak yerel seçimi koyup dillendirmesi ilgi çekici. Kuşkusuz kimsenin yerel seçimleri hafife alacak hali yok. Bilakis, bir metropoldeki yönetimin değişmesi dahi AKP hegemonyasında esaslı bir kırılmaya yol açacak önemde.
Fakat 24 Haziran seçim sonuçlarını doğru düzgün tahlil etmeden, o geceyi aydınlığa kavuşturmadan, gerekli tüm veri ve yeni değişkenleri denkleme katarak analiz gerçekleştirmeden, OHAL ve medya sansürü altında yapılmış seçim sonuçlarının üzerinden “yürümek” garip görünüyor.
Bu “garip” konusunu açmadan önce aktarmamız gereken bir başlık var:
‘Tehdide pabuç bırakmayız’
CHP sözcüsü Bülent Tezcan, “Erken kabullenişteki tuhaflık” yazım üzerine aradı. 24 Haziran gecesi iki saat arayla yaptığı iki açıklama arasındaki “iddia ve ton farkı” ifademe, bilgi vererek açıklık getirmek istediğini söyledi. Bunun bir tekzip değil, olası yanlış anlaşılmayı gidermek olduğunu da vurguladı....