2019 bütçesi TBMM’de tenha bir oturumda kabul edildi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kayınpederi Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan’ın teklif ettiği bütçeyi sunarken, “en
önemli özelliği tasarruf” demişti.
Devlette tasarruf dendiğinde uzun bir liste akla gelir.
Kamu ihalelerini, ilan ederek açık ve saydam yapmak tasarrufun
dolaylı bir yoludur. Bütçe kaynaklarını bu yolla etkin
kullanabilirsiniz çünkü. Tabii bu ideal dünyada mümkün.
Eğer Türkiye’de yaşıyorsanız, aynı gün içinde üç ihalenin art arda
yapıldığına, her bir ihalenin en iyi teklif verenin tesadüf bu ya
(!), yeni havalimanı gibi başka büyük işlerde ortaklık eden -biri
medya patronu- üç müteahhitlik şirketi olduğuna, toplamı yaklaşık
1.5 milyar TL olan bu ihalelerin ilansız olarak yani pazarlık
yöntemiyle yapıldığına tanıklık edebilirsiniz. LİMAK,
KOLİN, KALYON Bu ihale 20 Aralık Perşembe günü yapıldı.
Bütçenin kabulünden bir gün önce.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM) pazarlık usulüne konu
ihaleleri Yusufeli yolu. Artvin- Erzurum ayrımı devlet yolu
üzerinde. Sekiz şirket katılıyor. Teklifler ikişer tur sunuluyor.
KGM’nin yolun üç ayrı kesimi için yaptığı ve kamuoyuyla
paylaşmadığı sonuçları paylaşalım:
1- Kesim: Limak, 650 milyon 381 bin TL
teklifle
2- Kesim: Kolin, 487 milyon 453 bin TL
teklifle
3- Kesim: Kalyon, 378 milyon 863 bin TL
teklifle
Yusufeli yolunun sarp ve çetin bir yol
olduğunu biliyoruz. Dahası, o yolun kötü yapıldığı daha önce yerel
basında büyük eleştiri konusu olmuş. Belki KGM’nin pazarlık usulünü
seçmesinin sebebi budur. Böyle bile olsa aynı günde 1.5 milyarlık 3
ihalenin kapalı kapılar ardında yapılmasına bahane olamaz.