Parlamenter sistem, 10 Ağustos’tan bu yana “bekleme odası”na
alınmış. Erdoğan, birkaç gün önce Denizli’de söylediği bu sözü, dün
tekrarladı. 10 Ağustos, Erdoğan’ın halkoylamasıyla Cumhurbaşkanı
seçildiği tarih.
Kendisini devletin en tepesine taşıyan sistem hakkında “işi
bitince” kullandığı bu ifadeye, “bekleme odası”ndaki yargıdan tepki
gelmesini beklemek beyhudedir. Tıpkı, demokratik her tepkiye,
muazzam etkileyicilikte “darbe” analizleri yapmak üzere “atanmış”,
yeri geldiğinde gözünü kırpmadan kötülük tezgâhı kurabilen medya
rantiyelerinin ne yazacağını beklemenin beyhude olması gibi.
Ama Erdoğan haksız değil.
Dahası, “bekleme odası”nın eksik olduğu kadar -pragmatik sebeple-
nazik bir ifade olduğunu da söylemek lazım.
Bilen biliyor. Parlamenter sistem, “bekleme odası”na alınmış bir
“ağır hasta” değil; hakiki anlamda itiş-kakış altında paramparça
olmuş bir “oyuncak”a dönüşeli çok oluyor.