Seçime 26 gün kalmış. Diyarbakır; saat 20.30 suları. Polis
olduğunu söyleyen sivil giyimli dört kişi, HDP Eş Genel
Başkanı Selahattin Demirtaş’ın evinin
kapısını çalıyor.
İlk “Kim o”yu Demirtaş’ın eşi soruyor. Gelenler, polis
olduklarını söyleyip kapının“derhal” açılmasını
istiyor.
O sıralarda İstanbul uçağı için evde havaalanına gitme hazırlığı
yapan Demirtaş devreye giriyor. Kapıyı açmayacaklarını söylerken
ortaya benzer cümlelerle üç dört dakika süren şöyle bir diyalog
çıkıyor:
-Benim kim olduğumu biliyor musunuz?
-Açarsanız kim olduğunuzu görürüz. Açın da yüzünüzü bir
görelim.
-Bir sorun isterseniz. Bu ev kime ait.
-Hayır, derhal aç kapıyı.
-Gerçekten polisseniz kim olduğumu bilmeniz lazım.
-Hele siz kapıyı açın, tanışırız.
-Siz eğer benim kim olduğumu bilerek gelmişseniz art niyetlisiniz.
Ama kim olduğumu bilmeden gelmişseniz, birazdan kapı açıldığında
şoke olabilirsiniz.
-Bir kapıyı açın bakalım, kim şoke olacak göreceksiniz.
Kapalı bir kapının önü ve arkasındaki bu gergin diyalog uzarken
Demirtaş’ın korumaları ulaşıyor. Korumalar kimlik soruyor.
Demirtaş’ın anlatımıyla “üstünkörü”bir kimlik gösterilmesi
üzerine arbede yaşanıyor.
Evin iki küçük kızı, arka odada korkudan ağlıyor...