“Bombaatar” adlı bir silahın varlığından birkaç aydır haberdarım. Sokağa çıkma yasakları dolayısıyla. Cizre’de Şırnak’ta, Silopi’de, Nusaybin’de uygulanan sokağa çıkma yasakları boyunca, onlarca sivil yurttaşın, vücutlarına “isabet eden” bombaatar saçmalarıyla öldüğüne dair haberlerden.
“Çok bilenler”, sivil halka karşı bombaatar kullanılmadığını söyledilerse de bu; sivil yurttaşların öldürüldüğü gerçeğini değiştirmiyor.
Kaldı ki kimin umurunda.
Tıpkı Meclis’e gönderilmesi engellenen Sayıştay raporlarıyla belgelenen yolsuzlukların, çok da kimsenin umurunda olmadığı gibi. Ama biz işimize bakalım ve gazeteciliği sürdürelim: Bambaşka bir boyutuyla “bombaatar” bahsi, üzerinde “Çok Gizli” ibaresi bulunan Makina Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) raporunda da yer alıyor.
Ülkenin bir bölümünde vahşi yüzü sokaklarda sergilenen savaşın; ihaleli, sözleşmeli ve nihayet hesabı sorulmayan vergilerini de içine alan öteki yüzü bu raporda sergileniyor.
***
Sayıştay’ın 2014 MKEK raporundaki ilgili bölümden özetliyorum: Türkiye, Pakistan Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyacı için bu “dost ve kardeş” ülkeye, otomatik bombaatar (OBA) üretip satarmış. MKEK ile Kale Kalıp A.Ş. adlı şirket ortak üretimiyle; 2011 yılında 100; 2012 yılında da 188 olmak üzere toplam 288 adet OBA Pakistan’a ihraç edilmiş.
Hikâyemiz bundan sonra başlıyor.