Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle ihale edilen ve inşaatı süren 1915 Çanakkale Köprüsü’ne ilişkin kaygılar yalnızca bir okura ait değilmiş meğer. Emekli uzak yol kaptanı Sedat Tenker’in köprü ayaklarından kaynaklanabilecek olası kazaları ile bunların yol açacağı can ve mal güvenliğini de içine alan çevresel felaketlere dikkat çeken yazıma çok sayıda okur mesajı geldi. Bu meselenin konunun uzmanları arasında ciddi kaygı nedeni olduğu ve tartışıldığı anlaşılıyor.
★★★
Adı bende saklı bir mühendis okur, seyir halindeki gemilerin
ayaklara çarpma olasılığının yanında farklı risklerin de
bulunduğunu belirterek, 2023 metre uzunluktaki ayak açıklığına
dikkat çekiyor. “Bu uzunlukta bir ayak açıklığı dünyanın
hiçbir yerinde yok” diyor.
Gerçekten de Daelim-Limak-SK-Yapı Merkezi Konsorsiyumu’nun
gerçekleştirdiği büyük projenin ayak açıklığı, proje bitimi
Cumhuriyet ilanının 100. Yılı’na rastlayacağı için 2023 metre
olarak belirlenmişti.
Çanakkale gibi deprem kuşağında, değişken ve şiddetli rüzgar
riskleri bulunan bir yerde bu yükseklik ve açıklıkta bir köprünün
teknik olarak çok sorunlu olduğunu vurguluyor mühendis okurum.
★★★
Mesele yalnızca denizcilik riskleriyle de sınırlı değil. Köprüye bağlantılı otoyolların yapılaşma ve nüfus göçünü tetikleyerek Trakya’da tarımı olumsuz etkileme olasılığı da düşük değil.
FACİA RİSKİ