Nefesler tutularak izlenen Çernobil dizisinin son bölümünde
Profesör Legasov’a atfen aktarılan bu cümleler, gazetecilik üzerine
de düşünmeye davet ediyor. Yolu yöntemi bilimden farklı bile olsa
gazetecilik de hakikatin ortaya çıkarılmasıyla ilgili çünkü.
Acaba biz de halkın haber alma hakkı için uğraş verir, bedeller
öderken gerçeklerin ortaya çıkmasıyla aslında ne kadar az kişinin
ilgilendiğini bilmiyor muyuz? Hele ki son yıllarda.
ÇERNOBİL İLE AKKUYU
Yine de bu can alıcı soruyu sormak, gerçeği aramaktan vazgeçmek
anlamına gelmiyor. Bilakis, Digiplus’ta yayımlanan ve şu anda dünya
çapında bir popülariteye ulaşan Çernobil dizisi, hepimize daha
fazla bilgi talep etmek, sorgulamak konusunda vesile olmalı.
Çünkü nükleer felaketle sonuçlanan Çernobil ile Akkuyu’daki Nükleer
Güç Santrali (NGS) aynı büyük şirketin tasarımı: Rosatom. İki
santralin teknolojilerinin farklı oluşu, Akkuyu’da inşa edilen dört
reaktörlü NGS’nin ülkemizin mali, hukuki, çevresel, sağlık
alanlarında hayati role sahip olacağı ve ciddi riskler içerdiği
gerçeğini değiştirmiyor.
AKKUYU’NUN İHALELERİ