Sağlık Bakanlığı’nın 4 Temmuz’da büyük ölçekli bir tıbbi cihaz
alım ihalesi yapacağını geçenlerde yazdım. “Beş Kalem Tıbbi Cihaz
Tedarikine İlişkin Sanayi İşbirliği Projesi” adlı bu ihale ile
devlet; hastanelerde, sağlık hizmetlerinin farklı alanlarında
kullanılan tıbbi görüntüleme cihazlarında toplu alım yapacak.
Yapılacak alım, o kadar “toplu” bir nitelik taşıyor ki, şartnameye
göre beş ayrı başlıkta sayılmış tıbbi görüntüleme cihazlarını
topladığınızda, 54 bin 593 adet gibi bir rakama
ulaşıyorsunuz.
(Bu sayının milyarlarca dolarlık kamu kaynağı
anlamına geldiğini söylemeye gerek yok.)
Toplu rakamın dağılımını (yani satın alınacak sayıları)
anımsatalım:
MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) 350, bilgisayarlı tomografi 538,
ultrasonografi 7 bin 142, dijital radyografi 3 bin 236, hasta başı
monitör 43 bin 327.
Açık ihale usulü ve kısa adı SİP olan Sanayi İşbirliği Programı’na
göre yapılacak ihale hakkında, kısa arayla neden ikinci yazı
yazdığıma gelince:
İhale şartnamesine konulmuş bazı “şart”lar, bizlerin vergisinden
oluşan kamu kaynaklarının etkin ve verimli harcanması açısından
önemli.
İktidar medyası üzerinden, sihirli bir kavram tadında empoze edilen
SİP ve “yerli ve milli” söylemine karşın, bu ihalenin, tıbbi
görüntülemede teknoloji transferi sağlamak konusunda soru
işaretleri barındırdığı ve hatta söylenenin aksine yerli üretime ve
üreticilere ciddi boyutta zarar vereceğine ilişkin mesajlar
alıyorum.
Üstelik bu mesajların önemli bir kısmı da devlet makamlarına
dilekçe olarak gitmiş durumda. Can alıcı
noktalar
İhalenin ga...