Siz hiç seçimlerde “şehadet şerbeti” vaadiyle oy
isteyen bir milletvekili adayı gördünüz mü?
Veya programındaki “ilk 100 gün”e, içilecek şehadet şerbetini
çoğaltma hedefini koymuş bir siyasi parti?
En oportünist, en pragmatist, en koyu siyasal İslamcısı bile,
kampanya sırasında bu vahim hatayı yapmadı.
Güvenlik; devlet olmanın temel unsurlarından biri çünkü. Devlet
yönetmeye talip olan her politikacı, vergilerimizi toplayıp bunları
dağıtma yetkisini isterken teorik olarak güvenliğimizi korumayı
üstleniyor.
Bu ülkede, 7 Haziran seçimlerinden bu yana, 34 terör saldırısında
459 kişi yaşamını yitirdi. Sadece son bir haftanın bilançosu 57
kişi.
2017 bütçesi evvelsi gün TBMM’den geçti. Yüce yasama, AKP
iktidarına önümüzdeki yıl “645 milyar TL harca” demiş
bulunuyor. Güvenliğe harcanacak para, bütçenin yüzde 10’unu
geçmekte. (Örtülü ödenek hariç)
Buyrun bütçe cetvelinden seçilmiş rakamlar:
Milli Savunma Bakanlığı:
28.7 milyar
Emniyet Genel Müdürlüğü: 23.5
milyar
Jandarma Genel Komutanlığı: 9.4 milyar
İçişleri Bakanlığı:
5.8
milyar
MİT Müsteşarlığı:
2 milyar TL
Sahil Güvenlik Komutanlığı: 650 milyon
TL
MGK Genel Sekreterliği:
28 milyon TL
Kamu Düzeni ve Güvenliği: 18 milyon
TL
TOPLAM:
67 milyar lira.
Sorumuz basit: Bu harcama yetkisi neden veriliyor? Bir stadyumun kıyısında, bir ana caddede, taksinin, bir halk otobüsünün içinde, bir bulvarın orta yerinde parça parça ölelim, şans eseri hayatta kaldıysak, kolumuz bacağımız kopsun, ciğerimiz dalağımız yarılsın diye mi?
T cetvelinde halk otobüsü yok
Bombalı araçla düzenlenen terör saldırısının hedefinde halk otobüsü
vardı. İçinde çarşı iznine çıkan askerlerin bulunduğu halk
otobüsü.