T elefonu şarja takıyorsunuz ya.
O andan itibaren, tarafsız kamu yayıncılığı yapmakla görevli TRT
çalışanlarının maaşının, en az yarısını ödemeye
başlıyorsunuz.
Buyrun Sayıştay’ın 2013 TRT raporu:
Gider: 1 milyar 460 milyon TL.
Gelir: 1 milyar 573 milyon TL.
Gelirin 801 milyon TL’sini, elektrik faturalarımızdan kesilen
hasılat oluşturuyor.
(Bir de Meclis denetiminden kaçırılan 2014 raporu var.)
***
Yani siz, fatura düşürmek için, diyelim üç tarifeli sayaç
kullanır, çamaşır makinenizi gece çalıştırırken; kamu yayıncısı
TRT, her faturadan kesilen yüzde 2’lerle iktidar borazanlığı,
korku, vicdansızlık anıtını yükseltiyor.
Siz evde oğlana “erken yat, ışığı söndür” diyerek
tasarruf ediyorsunuz.
Biat karşılığı yüksek maaşları, o tasarruftan
ödenen “gazeteci, yayıncı” yöneticiler, içinde şoförü
varken parti minibüsünün yakılışını; “Terör
örgütü propagandasına sert tepki” diye
haberleştiriyor.
Aralarında bir sürü dindar...
Ne şoförün birinci derece yanık yoğun bakımdaki fotoğrafından
utanıyorlar ne de bir gün önce benzer bir saldırıda kaybettiği
şoför babasının mezarına kapanmış o küçük kızdan...
Yeter ki “HDP barajı aşmasın” diyen efendiler
kızmasın.
Yeter ki “ekmek paraları”nı kaybetmesinler...
***
Yarınki seçimden tam üç ay önce ve henüz ortada hiçbir şey
yokken HDP Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş’ın, tabanına provokasyon uyarısında bulunmasının
boşuna olmadığı bugün daha net görünüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “400 milletvekilini
verin bu iş huzur içinde çözülsün”cümlesindeki saklı anlamı,
Demirtaş’ın yanı sıra, ortalama zekâya sahip herkes artık
biliyor: