Önümüzdeki pazartesi Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan, TBMM’de yemin edecek. Aynı gün açıklayacağı
kabineyle “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” fiilen başlayacak.
Böylece kuvvetler ayrılığı tamamen tarihe karışıyor.
Bu da -öncelikle - Cumhurbaşkanı’nın TBMM onayına ihtiyaç
duymaksızın her konuda kararname çıkarabilecek olması anlamına
geliyor.
Son Başbakan Binali Yıldırım’ın 6 Temmuz (bugün)
yayımlanacak son KHK ile OHAL’in son bulacağını açıklamasının ise
bu nedenle hukuken ve pratikte fazlaca bir önemi bulunmuyor.
OHAL kalksa bile pazartesiden itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL
KHK’leri kapsamına girebilecek her konuda kararname çıkarma
yetkisine bile zaten kavuşmuş olacak.
Dolayısıyla 24 Haziran kampanyasında, OHAL’in kaldırılacağı
yönündeki açıklamaların muhalefet kazanımıyla uzaktan yakından bir
ilgisi olmadığı daha net görülecek.
Yeni düzende yanı sıra TBMM, bakanları denetleyemeyecek. Soru zaten
sorulamayacağı gibi gensoru da verilemeyecek.
*** Temel değerleri hanidir tahrip
olmuş Cumhuriyet’in yönetsel kazanımlarının da tarihe karıştığı bu
günlerde, böylesi bir yol ayrımının, her kurumdan çok Cumhuriyet’i
kurmuş olan CHP’nin gündeminde olması gerekirken, gözlerde
heyecanlı pırıltılar oluşturduğu söylenemeyecek, “kurultay”, “imza”
ve “delege” sözcüklerinin dolaşım değerinin yükselmesi karşısında
söyleyecek söz bulmak zor.
Gerçekten zor.
*** Aşağıdaki ifade, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Erzurum ziyaretinde gazetemize yaptığı açıklamadan: ...