Bankacılık hassas sektör. Dedikodu, spekülasyon
kaldırmaz.
Eskilerin deyimiyle “şüyuu vukuundan beter” (söylentisi
gerçekleşmesinden daha kötü) ortamın ne demek olduğunu, özellikle
2001 krizine tanıklık edenler iyi bilir.
Böylesi bir ortama yol açılmaması için ilgili bütün tarafların
azami ilgi ve dikkati göstermesi gerektiğini yine sektörün
tarafları bilir. “Patron”un Hazine olduğu kamu bankacılığında bu
özen, bankaların “ilgili” olduğu bakanlardan beklenir.
CHP Genel Başkan
Yardımcısı Selin Sayek
Böke’nin yazılı açıklamasıyla haberdar olduk. Halkbank ile
Vakıfbank’ın genel kurulları 4 Mayıs 2016’ya ertelenmiş. (Vakıfbank
kamu bankası olarak anılmasına karşın, özel yasası olan bir banka.
Ancak yönetimlerinde her dönem iktidar etkisi oldu.) Ziraat
Bankası’nda ise alınmış bir erteleme kararı olmamakla birlikte,
mart ayı bitmeden genel kurul yapılacağına ilişkin bir açıklama ya
da çağrı da yapılmamış.
Bankacılık ve ticaret hukuku mevzuatı gereği, genel kurulların mart
sonuna kadar toplanması gerekiyor. Halkbank ile Vakıfbank,
ertelemeleri Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP)
bildirmiş.
Yani gizli-saklı bir durum yok gibi gözüküyor.
Ama önümüzde 16 Nisan gibi bir halkoylaması gerçeği varken, hiçbir
gerekçe anlatmayıp sadece erteleme kararını duyuran bildirimler
yeterli değil.
Banka genel kurullarında, bir yıl boyunca gerçekleştirilen
bankacılık işlemlerinin mevzuata uygunluğu oylanır. Denetim
raporları görüşülür. Yönetimler ibraya (aklamaya) sunulur. Atamalar
yapılır.