Sandık başında kullanacağımız o tercih mührünün, ülkenin
yüzlerce yılına damga vuracağı referanduma 48 saat kaldı.
Farkındasınız.
Vakit yaklaştıkça iktidar kadrosunun tahammülsüzlüğü
tırmanışta.
Niyeyse, durmadan huzur ve istikrar vaat edenler, pek huzurlu
görünmüyor.
Güç deseniz onlarda, mali kaynak deseniz yine onlarda.
Fakat yüz ifadeleri moralsiz, gülüşler zoraki. Kaşlar
çatık.
Hayır’ın h’sini duyup görmeye dayanamayan hırçın bir kamu görevlisi
türü var artık.
Kontrol gitmiş. Öfke nöbetine tutulmuş gibi hareketler sergiliyor,
ülkenin dört bir yanında vatandaşların üzerine, tehdit, hakaret
boca ediyorlar.
Türkiye’nin dört bir yanından akan haberler bize bir resim
çiziyor.
- Tutak’a kayyım olarak atanan kaymakam Erkan İsa
İrat, köylülere “hayır” çıkarsa tarımsal
destekleme paralarının dağıtılmayacağını söylemiş. İlçe Tarım
Müdürlüğü’ne gönderilen para blokeliymiş.
- İstanbul Büyükşehir Hal
çalışanı Ömer Akbayrak,
sosyal medya hesabına hayır diyeceklerin “karıları ve
kızlarının ganimet olarak evetçilere helaldir” diye
yazmış.
(Yediğimiz sebze ve meyvelerin sofranıza güvenli ulaşmasından
sorumlu bir kişinin, ülkedeki milyonlarca kadın hakkındaki fikri
bu. Mesajın altında ise bunu aratmayacak rezillikte
yorumlar.)
- Gaziantep Düziçi Belediye Başkanı Ökkeş
Namlı, şerefsiz dediği hayır diyecek çalışanların işten
atılacağını açıklıyor.
Kamu bürokrasisinde bu tuhaf hırçınlık yükselirken, iktidar kadrosu
ile banka hesaplarını büyütmeye “ekmek parası” adını
veren sözcüleri herkesi aptal yerine koymayı sürdürüyor.
Özgür Mumcu’nun dün bıraktığı yerden devam
edelim.
“Evet” müzayedesinde el artıranların muradı şunları
unutmamızdır:
Bugün ceza yargılamasında FETÖ adıyla anılan Gülen Cemaati
yanlıları, AKP kadrolarının attığı imzalar, çıkardığı kararname,
verdiği onay ve izinlerle güçlendi, büyüdü, yayıldı.