Uluslararası Para Fonu’nun son Türkiye raporu, cuma günü yayımlandı.
Kısa adı IMF olan (International Money Found) Fon’un “4. madde” kapsamında hazırladığı rapor, 87 sayfadan oluşuyor.
AA’nın, birkaç övücü cümleyle kısacık haberleştirdiği raporda, sanıldığı/sunulduğu gibi, yalnızca övgüler yer almıyor.
Önemli veriler ışığında, bir kısmını bu yazıda paylaşacağım uyarı ve eleştiriler esirgenmemiş.
***
Bu köşeyi izleyenler “devletin cebinden beş kuruş çıkmayacak” göz boyamasıyla sunulan Yap-İşlet-Devret (YİD) modelli büyük projelerde, şirketlere sağlanan değişik garantilere yer verdiğimizi anımsar. Şubatta yayımlanan “ön rapor” vesilesiyle aktardığım kritik bir tavsiye bu kez, daha vurgulu ve ayrıntılı biçimde tekrarlanmış: Hazine garantileri.
IMF’nin nihai 4. madde raporunda, YİD modelinin kullanıldığı ve kısaca KÖİ olarak anılan Kamu Özel İşbirliği projelerinin, yolsuzluklar ile olası bağlantısı açıkça telaffuz ediliyor. KÖİ projelerinin 2009’dan itibaren hızlı bir artış gösterdiği vurgulanarak, “Bu projeler için daha güçlü bir merkezi gözetim, raporlama, onay ve yolsuzluğa karşı önlemlere ihtiyaç vardır” deniyor.
Hükümetin hâlâ böyle bir yayın yapmadığını belirten IMF heyeti, risk yönetimi açısından bu raporlamayı tekrar vurguluyor. Vurgularken de diyor ki:
“Ey Türk Hükümeti, KÖİ projelerinin envanterini ve mali risklerini açıklarsanız, böyle bir açıklama hem ekonomik etkinliği arttırır, hem de borçlanma maliyetlerinizidüşürür.”
700 bin mülteci öğrenci