Kamu kaynaklarını kullanan yatırımcı/ harcamacı kurum ve
kuruluşların, ülkede sıra dışı siyasi gelişmeler yaşanmıyormuş gibi
ihale ve alımları sürdürerek milyarlık kaynakları dağıtan kararlar
alması, mevcut düzenin sürgit olacağı varsayımına dayanıyor.
İSKİ’nin (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) açtığı, baskın seçim
kararı günü de İhale Komisyonu’nca onay verilen 52.5 milyon TL’lik
ihale konusuna devam ediyoruz.
Geçen hafta, İSKİ’nin Ağustos 2017’de açtığı İçmesuyu ve
Kanalizasyon Master Planı ihalesini sonuçlandırma biçimindeki kamu
aleyhine boyutları paylaştık.
Hatırlatmak gerekirse, ön yeterlilik değerlendirmesinden geçen
(teknik puanları yeterli görülen) isteklilere, mali tekliflerin
açılması için gönderilen davetin ardından, nihai değerlendirmeye üç
ortaklığın teklifleri alınmıştı.
En yüksek teknik puanı aldığı duyurulan Royal
Haskoning+Yüksel+Dolsar ortaklığının 52.5 milyon TL’lik
mali teklifinin, önceden belirlenmiş yaklaşık maliyetin 5.5 milyon
üzerinde olduğu ortaya çıkmıştı. Bu tutar aynı zamanda ihaleye
katılmış diğer iki ortaklığın mali tekliflerinin de yaklaşık 8 ve
8.7 milyon TL üzerindeydi.
Buna karşın kamu kaynaklarını kullanan İSKİ, hizmet verdiği kamu
değil, ihaleye katılan bir ortaklık lehine, benzerine az rastlanan
(belki de rastlanmayan) enteresan bir “güncelleme” işlemi yapmıştı.
Bu işlemle TÜİK’in üretici fiyat endeksleri üzerinden ihalenin
yaklaşık maliyeti 25 Ekim 2017 tarihine göre güncellenmiş ve
bulunan rakam da çok ilginç bir tesadüfle (!) Royal
Haskoning+Yüksel+Dolsar ortaklığının teklifine yakın çıkmıştı.
Aradaki fark 15 bin TL olacak kadar yakın. İtirazlar
başladı
Yazının sonunda yönelttiğimiz, “TÜİK verilerini kullanarak
firma...