Geçen cuma TBMM’ye bir kanun teklifi sunuldu.
Kanun teklifi bu devirde, Cumhurbaşkanı’nın yapılmasını istediği ve
TBMM’den geçmeme ihtimali olmayan kanun demek.
“Torba” biçimli bu yeni yasa teklifinin 22. maddesi “Finansal
İstikrar ve Kalkınma Komitesi” diye bir komite kuruyor. Aslında
eski adı Finansal İstikrar Komitesi. Buna “kalkınma” eklenmiş.
Bunun için de eski bir kanunun bir maddesi değiştiriliyor.
Ne var ki maddenin en son fıkrasındaki şu ifade oldukça
manidar:
“Finansal sistemin bütününe sirayet edebilecek ölçüde olumsuz bir
gelişmenin Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi tarafından
tespiti halinde, üye kurum ve kuruluşların yetkileri dışında
alınması gereken tedbirleri belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkili olup
ilgili bütün kurum ve kuruluşlar belirlenen ve tedbirleri derhal
uygulamakla yetkili ve sorumludur.”
Özetlemek gerekirse burada iki yeni durum kurala bağlanıyor:
– Adı konulmadan yayılma ihtimali olan bir krizden açıkça endişe
duyuluyor.
– Böyle bir durumun gerçekleşmesi durumunda ise Cumhurbaşkanı’na
her türlü yetki veriliyor.
Torba Kanun’da konut sektörü için devreye alınan menkul kıymetleştirme için bir de vergi kolaylığı maddesi var. Malum riskli kağıdı riskli hale getirip Merkez Bankası’nda teminata sayılmasına dönük operasyon bu hafta hayata geçiriliyor.
(Anlaşıldığı kadarıyla Merkez Bankası bu tehlikeli işe olumlu bakmadığı için başka fonlar devreye girecek.) Türkiye Kalkınma Bankası’nda kurulan Varlık Finansman Fonu ilk VDMK ihracını 7 Aralık’ta yapacak. İşte bu işlem karşılığı alacakları para için vergi ödemeyecekler. Torba Kanun’da bu ihraçların Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’nden istisna tutulacağı hükme bağlanmış. Tabii orada “konut sektörünü kurtarma” filan denilmiyor. “Sermaye piyasalarına derinlik kazandırmak” diye açıklanmış amaç. Derinliğe geliniz.