Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ilk
Cumhurbaşkanlığı seçimine 2014’te girdi ve seçildi. 24 Haziran,
onun ikinci Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak.
Şaibeli 16 Nisan referandumunun amacı, AKP’nin dikte ettiği
değişiklikleri onaylatmaktı. Kişiye özel tasarlanmış “partili
Cumhurbaşkanlığı” maddesi bunlardan biriydi. Bu sayededir ki(!)
tarafsızlık yemini etmiş Erdoğan, devletin bütün imkânlarını
kullanarak partisinin propagandasını yapabiliyor.
Fakat 16 Nisan’da “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir
kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” diyen fıkra
aynen kaldı.
Bu ne demek? Bu, şimdi ikinci seçime hazırlanan Erdoğan’ın üçüncü
kez cumhurbaşkanı olamaması demek. Tek istisna hariç: Erdoğan yine
cumhurbaşkanı seçilir ve TBMM o ikinci dönem sürerken seçimleri
yenilerse, o zaman bir kez daha aday olabilecek.
Fakat diyelim ki, erken seçim kararını TBMM vermedi. Ama Erdoğan
bir nedenle ülkeyi erken seçime götürmek istedi. Bunu yapabilecek
ama “Ben yine cumhurbaşkanı adayı olayım” diyemeyecek.
İşte bu yaşamsal önemdeki konuyu
“Hayret verici bir anayasa yorumu!”
başlıklı yazısıyla Dr. Murat Sevinç kapsamlı
biçimde irdeledi. (15 Temmuz darbesi bahane edilerek bir OHAL
KHK’siyle SBF’den ihraç edilen değerli Anayasa Hukukçusu Sevinç’in
yazısı 11 Haziran’da Diken’de yayımlandı.)
HDP kilit parti
Konu hayat memat meselesi. Bu amaçla girilen çabaların mahiyetini
ise biraz ağzımız açık kalarak (her koşulda hukuk devletine inanan
insanlar olarak) biraz da dehşet içinde idrak ediyoruz.