Aktaracağım olay geçen hafta yaşandı.
Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren bir şirketler
topluluğu Maliye’den aranıyor. Şirketin dışarıdan çalıştığı taşeron
inşaat şirketlerinden birinde usulsüzlük saptandığını söylüyor.
Şirketin muhasebe yetkilisi, durumdan haberdar olmadıklarını
belirtiyor. Telefondaki maliyeci, bu durumun şirket için sorunlu
olduğunu ama “Eğer matrah artışı yapılırsa, yasal inceleme
başlatılmayacağını” söylüyor.
Muhasebeci o sırada yurtdışında olan patronu arayıp durumu aktarıyor. Sonrasını şirket sahibinden -adı Ali Bey olsun- dinleyelim:
“Resmen aba altından sopa gösteriliyor. 31 Ağustos’a kadar da süre tanınmış. Bugüne dek 9-10 şirketle çalıştık. Hangisi ne tür usulsüzlük yapmış, biz nereden bilelim. Başka şirketin kusurundan dolayı biz neden matrah artıralım?”
Ali Bey, “Bu tehdit bize santral başına 25-30 bin TL demek”
diyor.
Bu “teklif” konusunda yalnız olmadıklarını, benzer “matrah
artırımı” taleplerinin başka işletmelere de geldiğini duyduklarını
ekliyor.