Kanun hükmünde kararname (KHK) için Meclis’e gerek
yok.
“Olağanüstü” zamanda KHK için üç işlem yetiyor:
- Hükümetin “Artık böyle olacak” iradesi,
- O “böyle”nin altına atılacak bakan imzaları,
- Başbakanlık’a bağlı Resmi Gazete.
TBMM’den aldığı OHAL yetkisine dayanarak çıkardığı KHK’ler,
iktidara her şeyden önce zamana hükmetme yetkisi verdi.
OHAL ilanının “müjde”si, darbecilerle mücadele söylemi altında
böyle sunulmuştu zaten: Zaman yitirmeden tedbir almak.
Gerçeğin diğer kısmında saklanan keyfilik ile hukuksuzluk bugün
ülkenin bir numaralı sorunudur.
***
TBMM’den KHK yetkisi alan iktidar, ilk iki sözcüğün anlattığı
gibi kendini yasama yerine koyup kural yazarken yasama sürecindeki
bütün koşullardan muaf oldu.
Bir kısmını anımsatalım:
• Kuralları Meclis’e gönderme.
• Metnin, önce görüşülmesi zorunlu komisyonlara
gitmesi.
• Komisyonların belli takvimlerde toplanması.
• O toplantının açılması ve maddeler üzerinde söz
alınması.
• Maddeler üzerinde konuşurken belli usul kurallarına
uyulması. Maddeleri tartışıp bitirmek için o gün süre yetmezse, bir
başka gün başka oturum saptanması.
• Komisyon görüşmeleri bitince genel kurul
görüşmesi.
• Milletvekillerinin saatlerini, gecelerini, bir salonda
geçirmesi.
• Tartışmaların tutanağa geçirilmesi, bu tutanak için
stenograf istihdam edilmesi.
• Tutanakların yayımlanması, kabul edilen maddelerin
redaksiyondan geçmesi.
***
Emine Kaplan imzalı dünkü haberimiz, AKP’nin kendisi dışındaki siyasi partiler ile o partilere oy vermiş milyonlarca kişiye reva gördüğü zekâ düzeyini yansıtması açısından ibretlikti.