Adana Şehir Hastanesi üç ay önce, eylülde açıldı. Hastaneyi
680.4 milyon Avro yatırım bedeliyle Rönesans yaptı.
Sık yazsak da tekrarda beis yok, zira kaynak halkın parası. Devlet,
şehir hastanelerini yapan şirkete Hazine arazisini bedelsiz verip
25 yıl da kira ödüyor. Adana Şehir Hastanesi’nde 5 bin kişi
çalışacağı duyuruldu.
Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak, hastane
açılırken Adana’daki genç meslektaşlarımıza mülakat verdi. Sağlık
turizminin canlanacağını söyleyip şu benzetmeyi yaptı:
“Nasıl Amerika’da Houston varsa, Adana Şehir Hastanesi de
bölgenin Houston’ı olacak.”
Adeta otel reklamı yaparcasına beş yıldızlı konfor tanıtımlarından
biliyorduk da, sağlık turizmi hedefinden bu açıklıkla söz etmek
nihai hedefi berraklaştırdı.
Nitekim şehir hastanelerinde esas derdin, sağlık hizmetinden çok
kâr güdüsü olduğunun başka kanıtları da ortaya çıkmaya başladı:
Personele çipli takip.
Habertürk’te Fatmanur Boylu imzalı dünkü haber,
Adana Şehir Hastanesi çalışanlarının çip ile takip edildiğini
duyuruyordu. Bir güvenlik görevlisi, görev yerine gitmediği
gerekçesiyle işten çıkarılmış, gitmediği de çipli takip
kayıtlarından saptanmıştı. Çamaşırhanede karışmasın
diyeymiş!
Çipler, hastane çalışanlarının formalarına monte edilmişti.
Personel, çiple izlendiğinin farkında değildi. Çipi fark eden
hastane çalışanlarına formaların yıkama sırasında karışmaması için
kullanıldığı söylenmişti.Üstelik aynı gerekçe 30 Eylül’de Sol
gazetesinde yayımlanan hemşirelere çipli takip haberinde de yer
alıyordu.
Ben hayatımda bu kadar gülünç bir yalan duymadım.
For...