ODTÜ ormanı Ankara’nın akciğeri sayılırdı.
İki gece önce -di’li geçmiş zaman oldu.
Ankara’nın ciğerleri, “bu millet”e sağlık dağıtacak diye
inşa edilen şehir hastaneleri uğruna
katledildi.
Yıkım, kesilen ağaçların sayısıyla
ölçülemez. Melih Gökçek’in
fotoğraflarını “yol açtık” diye gururla paylaştığı alanda
biz taammüden öldürülmüş bir ekosistem görüyoruz. Varlığı, yaşamını
sürdürmesi o ormanın varlığına bağlı binlerce canlıyı yani.
Gökçek’in gülüşüne bu sonuç da dahil.
***
Siyasal İslamcıların ağaç sevgisizliğiyle yeni tanışmıyoruz. Bu sevgisizliği maskeleyen “hizmet” diye dikte ettikleri ama Hazine borcunu torunlara devredilen rant projeleriyle de. Denizli’de yaşadığım lise yıllarımda, önünden her gün geçtiğim ve Delikliçınar Meydanı’na adını veren çınarların, ne tesadüf ki yine bir gece kesilmesi AKP belediye dönemine rastlar. Denizlili Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de iyi hatırlar.
***
Ormanı yok etme gerekçesi, Bilkent Şehir
Hastanesi (BŞH) açılınca artacak trafiğe yol açmak diye
açıklanıyor. Tabii bu yolun, sağında solunda yeni rantlara “yol
olacağı” da herkesin bildiği sır.
Yine de biz şimdi, görünürdeki
“şehir hastanesi” gerekçesine
bakalım.
Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yaptırılan şehir
hastanelerindeki “kamu”, sadece isimde. Ülkenin dört bir
yanında açılan/inşa edilen şehir hastaneleri Hazine’yi tahminlerin
ötesinde bir mali cendere altına soktu.
Bir kere Sağlık Bakanlığı bu
projelerde kiracı. Devletin,
müteahhide tahsis ettiği arazinin sahibi olmasına rağmen bir de.
Her biri 25’er yıllık, 30’a yakın şehir hastanesinde kimileri 2043
yılına kadar kadar sürecek bir kiracılıktan bahsediyoru