Hazine’den sorumlu devlet bakanıyken -şu sıralar yeni parti kurma hazırlığını hızlandıran- Ali Babacan’ın yurtiçi ve yurtdışındaki hemen her toplantısını gazeteci olarak izlerdim.
O dönem sık yapılan değerlendirmelerden biri şuydu: Nüfus artışı dolayısıyla işgücüne her yıl 500-700 bin katılım oluyor. Yani devletin her yıl en az 500 bin kişinin istihdam sorununu çözmesi gerekiyor.
Babacan’ın AB üyelik inancını da her fırsatta vurguladığı o yıllar çok geride kaldı. Doymak bilmeyen bir azınlığın servetlerini büyütmesi için; memleketin dağlarının, ırmaklarının ve toprağın altının ve gökyüzündeki hepimize ait olan maviliğin rahat talan edilebilmesi için yasalar çıkaran, ihaleler açıp, ruhsatlar veren AKP iktidarında işsiz sayısı bugün 4 milyon 650 bine ulaştı. (Babacan yakın zamana dek bu tablonun izleyicisiydi.)
Bu rakamın 980 bini işsizler ordusuna son bir yılda katıldı. Bir yıl içinde işsiz kalanların 789 bini ise daha önce işi olup işini kaybedenlerden oluşuyor.
“Biz bunu daha önce hiçbir krizde görmemiştik.”
Gerçekten de CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın açıklamasında dediği gibi böyle bir tablo hiç yaşanmadı.