Süleymancılar tarikatının yurdunda yanarak can veren 12 yoksul
kız çocuğu, artık toprağın altında. Sanki savaşırken ölmüşler,
görev başında şehit olmuşlar gibi sanki, 13-14 yaşındaki çocukların
cenazelerini taşıyan ambulansların üzerine Türk bayrağı
asılıydı.
Devlet erkânının katılacağı törene sahte bir saygıyla hazır hale
getirilen o küçük cenazelerin, yangın gecesi ambulanstan nasıl
saygısızca indirildiğinin görüntülerini de izlemiştik. Yoksul
öğrencilere bulaşık yıkatan, gece kaçmasınlar diye kapı kolunu
çıkaran zihniyet, değersiz bir eşya gibi çıkarıp çıkarıp atıyordu
ambulanstan o çocukların cenazelerini.
***
Medya bu ülkede devşirildi ve susturuldu. Silivri Cezaevi’nde 28
gündür tutuklu yayın danışmanımız Kadri
Gürsel’in deyişiyle “ana akım enkazı” televizyonların ise
gerçekleri filtrelemeden aktarmaya cesareti yok.
Milyonlarca insanın da sosyal medyayla bağı bulunmuyor.
O yüzden, kızı Zeliha’nın cenazesini almaya
gelen Mustafa
Avcı’nın BBCTürkçe’den Selin
Girit’e neler söylediğini çok az kişi izleyebildi.
‘O yurda gönülsüz gittiler’
Mustafa Avcı, işsizmiş. Kameraların önünde yurdun Süleymancılar
tarikatına ait olduğunu söylediğinde “Öyle deme” diye
uyarıldığını söylüyor.
Kızını aslında o yurda kaydettirmeyi hiç istememiş. Ancak devlet
yurdu yıkıldığı ve evinin de okulun bulunduğu Aladağ’a 35 km
mesafede olması nedeniyle mecbur kaldığını anlatıyor: