“Talihsizlik” diye bir hukuk normu yok
arkadaşlar.
“Keşke” diye bir suç çeşidi de yasalarımızda
düzenlenmemiş.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, içinden onlarca
hayat geçen iki ayrı soruşturma için dün bu ifadeleri
kullandı:
Talihsizlik ve keşke.
“Bir davada yargılanan kişiye, bu tür bir soruşturmanın
verilmesini talihsizlik olarakgörüyorum. Olmaması daha
doğrudur. Cumhuriyet’e yönelik iddialar, deliller,savcıdan
oluşmuyor. Başka deliller nedeniyle soruşturma yürüyor ama
keşke böyle bir görevlendirme yapılmasaydı. Daha doğru
olurdu.”
Barış Pehlivan’ın gazeteciliği, CHP Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün ısrarlı takibiyle
TBMM Genel Kurulu’nda açıklama yapan Bakan Bozdağ’ın konuşmasından
küçük bir kılavuz:
“Bir dava”: Selam Tevhid.
“Yargılanan bir kişi”: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın
Suçları Bürosu Savcısı Murat İnam.
“Bu tür bir soruşturma”: Arkadaş, meslektaş, meslek büyüğü, çizer,
avukat; 13 Cumhuriyet mensubunun beşinci günündeki gözaltı kararını
içeren soruşturma.
***
Bakan’ı dinledikten sonra Türk Ceza Kanunu’nu (TCK)
inceledim.
Olur a, belki gözümüzden kaçmıştı. “Bir davada yargılanan
kişiye bu tür bir soruşturmanın verilmesi” diye bir suç
var mı; varsa bu suça hürriyeti bağlayıcı ceza bağlanmış mı diye
dikkatlice baktım. Yoktu. Yasanın herhangi bir
yerinde “talihsizlik”diye bir kural geçmiyordu. Sonra döndüm
Ceza Muhakemesi Kanunu’na. Olur a belki bizim gazetenin avukatları
-Bülent Utku zaten gözaltında- atlamıştı.
Yasanın “görev”başlıklı ikinci bölümünde “Keşke böyle bir
görevlendirme yapılmasaydı” diye bir madde yazıyor mu
diye göz attım. O da yoktu.