“Gıdada güvenliği sağlayamazsak, karnımızı doyuramazsak 40-50
gün dayanırız sonra da her şeyi yapar hale gelebiliriz. (...) 20-25
yıl sonra silah mı, gıda mı diye sorulsa gıda denecek.”
Aklı başında kimsenin itiraz edemeyeceği bu sözler eski Gıda Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref
Fakıbaba’ya ait. Yer, Samsun. Tarihi de 10 Ocak
2018.
Fakıbaba, bu açıklamasından iki hafta sonra, tarım alanlarının
ölümü anlamına gelen yönetmelik değişikliğine imza attı. 24 Ocak
tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve Tarım Koruma Kurulu’nun
toplanma ve karar alma şartlarını düzenleyen maddeye öyle bir ek
yapıldı ki...
Türkiye’nin dört bir yanındaki bütün tarım alanları üstüne,
iktidarın, ne zaman isterse termik santral, otoyol, baraj, köprü
yapması, ihale açması mümkün kılındı. Fakıbaba odasız
kalmış
O dönem kulislerde Fakıbaba’nın bu değişikliğe istemeye istemeye
imza attığı, dahası atmak zorunda kaldığı konuşuluyordu.
Dün bu köşede yer verdiğimiz Danıştay 10. Dairesi’nin yürütmeyi
durdurma kararının, termik santrala itiraz eden Eskişehir
kamuoyunda sevinç yarattığını duydum.
İki ismin düşüncelerini öğrenmek istedim. Şanlıurfa Milletvekili
Fakıbaba’yı TBMM santralından aradığımda, “Henüz odasının belli
olmadığı” yanıtını aldım.
Yani düne kadar bakan olan bir AKP’li milletvekilinin, TBMM’de
henüz bir odası yok. Bu durumun milletvekili sayısının artmasından
kaynaklı olduğu söyleniyor. ‘Serveti kaybedip kavuşmuş
gibi’
Sonra da Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz
Büyükerşen