Bir süredir Sağlık Bakanlığı’nca açılmış önemli bir ihaleye dair
gazetecilik soruları soruyoruz.
Ülke genelinde on binlerce adet tıbbi görüntüleme cihazının satın
alınacağı bir ihale bu.
Evet doğru; açık ve ilan edilmiş bir ihale bu. İlgililer parasını
verip şartname alabiliyorlar.
(Zaten tersini yazmadık.) Dahası, Sanayi İşbirliği Projesi (SİP)
kapsamında. Bu da bir “yerlilik ve millilik” motivasyonu
içeriyor.
Fakat bu bir toplu alım ihalesi. Ve şartnamede tekliflerin ABD
Doları üzerinden verilmesi koşulu var.
Kamu kaynaklarının etkin kullanımını sorgulayan bu konuda
yazdığımız yazılar, yerli sektörden gelen yakınmalara
dayalıydı.
Şöyle bir şey oldu: Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın
geçen hafta OSTİM ziyareti sırasında, bir üreticinin Bakan’a
hitaben yaptığı bilgilendirici ve sitem dolu konuşmanın ardından,
ihale tarihi 4 Temmuz’dan 24 Temmuz’a ertelendi. Türkiye’yi
engelliyormuşum!
Dün telefonuma bir açıklama düştü. Açıklama aslında Sağlık
Bakanlığı yetkilisinin alanı izleyen sağlık muhabirleri ile
iletişim amacıyla kurduğu gruba gönderilmiş (artık böyle).
Ankara büromuzun genç ve başarılı muhabiri Şeyma
Paşayiğit’ten açıklamayı bana da iletmesi rica
edilmiş...
Mesleki bir okuma alışkanlığı gereği önce son satırlara baktım.
Şöyle bitiyordu:
“Basında, ihalenin beklenen maliyetlerinin çok üzerinde
gerçekleştirileceğine dair yer alan iddialar tamamen asılsız ve
gerçek dışıdır. Yapılan bu tür haber ve yorumların, ülkemizin,
sağlık sanayiinde söz sahibi ülkeler arasına girmesini engellemeye
yönelik olduğu değerlendirilmektedir.”
Bildiğim kadarıyla bu konuda başka bir meslektaşım yazı
yazmadı.
Dolayısıyla, Türkiye’nin sağlık sanayii...