Vatandaş bu modeli paralı otoyodan, yolcu garantili havalimanından, yüksek hızlı tren garından, derdine deva ararken yürümekten otel lüksüyle övünülen şehir hastanesinden bilir. Adındaki “kamu” kelimesi yanıltıcıdır. Kamu özel işbirliği (KÖİ), vatandaş sırtına yüklenmiş uzun vadeli borçlarla kamu kaynaklarını rehin alır. Projelerin yaptırıldığı müteahhitlere ödenmek üzere bütçeye milyarlarca lira kaynak konulur.
★★★
KÖİ modeli, devletin görevi olan kamu yatırımını kapalı kapılar ardında yerli ve küresel sermayeye açmak demektir. Gizli sözleşmelerle kurgulanan yatırımlar aracılığıyla seçmenden puan toplanırken, iktidarın ömrünü uzatacak “işbirlikleri” kurulur.
Tabii ki uygulayıcılar, bu modelin “karanlık yüzünü” halka anlatacak değiller. Var güçleriyle ve her ortamda KÖİ adı verilen modeli savunurlar.
Bu savunmaların sonuncusu, dün Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun bakanlık bütçe sunuşunda yer aldı. Ulaştırma Bakanı, kontrolü zorlaşan bir enflasyon ortamında KÖİ’yi hem de “milli bağımsızlık” diyerek savundu. O metinden bir alıntı:
“Bugün 134 ülkede KÖİ modeli farklı...