Bugün Ankara’da, iktidardan nemalanmayan kime sorsanız, 2014’teki yerel seçimde, aslında Mansur Yavaş’ın kazandığını ancak sabaha karşı karanlık bir müdahaleyle seçimin masada kaybedildiğine dair inancını dile getirecektir.
Mansur Yavaş beş yıl sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanlık koltuğuna oturduğunda, Erdoğan’ın istifa ettirdiği Melih Gökçek döneminde “parsel parsel” dağıtılan kent arazileri dolayısıyla, kıyasıya bir rant kavgası başlayacağını, yine aklı başında herkes tahmin ediyordu.
Mansur Yavaş
Ankaralıların köklü bir ayakkabı markası olarak bildiği Togo’nun, bir zamanlar “şehir dışı” sayılan şimdi kentin en değerli lokasyonuna dönüşmüş noktasındaki fabrika arazisine dikilen iş merkezi kulelerinin mühürlenmesi, rant kavgasını tetikledi.
Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) uzun yıllar başkanlık yapmış, CHP’den milletvekilliği hep tartışılmış, son ATO seçimlerinde Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in adaylığını desteklemiş Sinan Aygün’ün yaptığı lüks iş merkezinin mühürlenmesi üzerine Yavaş’ı rüşvetle ithamını takiben suç duyurusu bulunması, üzerine de Soylu’nun bakan olduğu İçişleri’nin Mülkiye müfettişi görevlendirmesi rejimin göbeğinde büyük, çok büyük bir mesele olduğunun işareti.
PARAYLA MUKTEDİR OLUNMAZ