Yıllar çabuk geçiyor.
Meğer bugün, koalisyon görüşmelerinde takınacağı tutum merakla
izlenen CHP’nin tavrını anlayabilmek için, dört yıl önceki krizi
hatırlamamız gerekiyormuş
2011 seçimlerinin hemen ertesinde, milletvekili olmaya hak
kazanan MustafaBalbay ile Mehmet
Haberal, beklentilerin aksine tahliye edilmeyince, CHP
yemin etmeme kararı almıştı.
“Yemin krizi” olarak hatırladığımız düğüm, dönemin Meclis
Başkanı Cemil Çiçekaracılığında imzalanan bir
protokolle çözüldü; CHP’li vekiller yemin etti.
Ancak iktidar, böyle bir protokol hiç imzalanmamış gibi
davrandı.
Protokolün gereği olan uzun tutuklulukla ilgili yasal düzenleme
adımı gelmediği gibi,Erdoğan,
CHP’yi “tükürdüklerini yaladılar” sözüyle aşağılamaya
kalktı.
AKP’li bakanlar, alaycı demeçler verdi.
İşte Kılıçdaroğlu, bu olayı hiç
unutmuyor.
Sadece bu değil.
AKP’nin “genlerine
sindiğini” vurguladığı “aldatma” konusunda,
birçok kez tekrarlanan önemli bir örneği daha paylaşıyor.
İktidarın hazırladığı bir tasarı Meclis Komisyonu’na
gelmiş.
CHP’li üyeler; diyelim üç maddeyi antidemokratik bulmuş ve metinden
çıkarılmasını istemiş.
AKP “peki” demiş, çıkarmış. Komisyondan CHP’nin istediği
gibi geçmiş.