Türkiye Varlık Fonu (TVF), 15 Temmuz darbe
girişiminden hemen sonra kuruldu. TVF’yi kuran yasal düzenleme,
Meclis’e bir kanun tasarısıyla değil, AKP’li
vekillerin “yukarıdan” talimatlı
biçimde imzaladığı kanun teklifiyle
getirildi.
Sayıştay denetimine kapalı ve 20’nin üzerinde
yasadan muaf tutularak, ülke tarihinin gelmiş geçmiş en ayrıcalıklı
şirketi olarak kurgulandı.
TVF’nin Meclis’teki yasa görüşmeleri sırasında,
Fon’un altyapı projelerinin finansmanına destek sağlayacağı; bu
projelerin, “en ziyade müsaadeye
mazhar” müteahhitlerin yaptığı/ yapacağı
köprü, tünel, Kanal İstanbul projeleri olacağı ortaya
çıktı.
TVF’nin içi, kuruluş
sürecine “yakışan” bir
şekilde OHAL KHK’leri marifetiyle
dolduruldu.
Gerçek amacı 15 Temmuz darbecilerini hızlı
yargılamak olan OHAL, TVF’nin ülkenin kamu sermayeli mali ve
finansal birikimini kapalı operasyonlarla yönetmesi için
kullanıldı. İçinde ne tür faaliyetlerin yapıldığını, sözgelimi
BIST’e müdahale edip etmediğini kimsenin bilmediği TVF’nin başkanı,
yine bilinmeyen
nedenlerde “yürümüyor” diye
görevden alındı. Başbakan Binali
Yıldırım’ın görevden alma yazısı, Resmi Gazete’de değil
Ticaret Sicili Gazetesi’nde
yayımlandı.
‘Çökmemiş’ de bir yılda ne
yapmış
TVF’nin bağlı olduğu Başbakan Binali Yıldırım,
dün dört Tv’nin ortak canlı yayınındaydı. TVF’nin yeni başkanını
belirlemek üzere çalıştıklarını; bu hafta değilse bile kısa süre
içinde belirleneceğini söyledi. Fakat TVF başkanının görevden
alınma gerekçesini ne o açıkladı, ne de soran
oldu.
Başbakan uzun uzun genel anlamıyla varlık
fonlarını anlattı. Varlık fonlarının bütün dünyada büyük
yatırımlara kaynak sağladığını, cari açığın büyümesini
engellediğini, TVF’nin de böyle bir çalışma yapacağını söyledi. Bir
yıl önceki laflar yani.