Bazı konular kabak tadı veriyor.
Her TOBB üyesi şirket bir işçi alsa, istihdam sorunu
hallolurmuş.
Sanki bilinmiyor: Formülde keramet olsa, ilk söylendiğinde
uygulanıp çözülürdü.
Ama hâlâ kalabalık bir salon, şekilli baklava tepsisi başında
şakalar, komiklikler.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2008’de
başbakandı. Hindistan yolunda gündeme getirdi bu öneriyi. O zaman
korku dağları böyle beklemiyordu. İş dünyası “Önce hükümet,
devlet üstüne düşeni yapsın” diye itiraz etti.
Dönemin meşhur oda başkanları, “Zaten işveren üzerinde kanuni
zorunluluklar var. Avukat, doktor, engelli istihdamı almak mecbur.
Bir de işçi almaya mecbur etmeyin” dedi, müteahhitler ekonomi
muhabirlerine “Fedakârlığı sadece bizden beklemeyin” diye
demeçler verdi.
Yani o dönem kulaklarımla duyup haberini yazmasam, inanmakta
zorlanacağım bir cesaret. Tam “Vay canına” denilesi bir
değişim rüzgârı.
Ve şimdi sene olmuş 2017, işsizlik 2001 kriz zamanındaki düzeyi
geçmiş.
Hâlâ aynı diyaloglar. TOBB
Başkanı Hisarcıklıoğlu da “bir
Kayserili olarak Sayın Cumhurbaşkanı ile pazarlık yapılamayacağını
gayet iyi bildiğini” söylüyor. Zoraki gülüşmeler, neşesiz
alkışlar.