Yığınla olayın çetelesi elimizde. Artık
biliyoruz ki, içinde Cumhuriyet geçip de parti devletinin
tahammülsüzlük sergilemediği “bir şey”, neredeyse kalmamış
gibidir.
Cumhuriyeti hatırlatan kurum, değer, oluşum
hareketlerin sesi, nefesi planlı, taktiksel adımlarla kesilmeye
çabalanmaktadır.
Bugün 19 Mayıs. 98 yıl önce
Atatürk’ün işgal ordularına karşı kimseden izin
almadan Samsun’a çıkışının bayramı yani. Resmi adı 19 Mayıs
Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olan. Parti devletinin
alerjik rahatsızlığı, bu yıl da 19 Mayıs vesilesiyle nüksetmiş;
açıkça dile gelemeyen rahatsızlık, bin türlü gülünç bahaneyle
perdelenmektedir.
Misal, İstanbul Valiliği’nin Beşiktaş
Belediyesi’nin kutlama etkinliklerini iptal gerekçesi:
“Ülkemizin bulunduğu şartlar,
provokatif eylem ve olayların meydana gelebileceği,
etkinliklere katılacaklar dahil, halkın huzur, güven
ve esenliğinin, kamu güvenlik ve düzeninin bozulmasına
ve toplumda panik oluşmasınasebebiyet verebileceği
gerekçeleriyle uygun görülmediği.”
Sayın İstanbul Valiliği,
Ülkemizin bulunduğu şartlar, 19 Mayıs gecesi
pop şarkıcısı Burak Kut’un konser vermesine,
ülkemizin bulunduğu şartlar 19 Mayıs gecesi Üsküdar’da MFÖ’nün
konserine neden engel değil? Neden Şişli’nin göbeğindeki meşhur
AVM’de bir pop konser provokatif eylem ve olayların meydana
geleceğine dair bir tedirginlik yaratmıyor da Beşiktaşlıların
bayram coşkusu yaratıyor?
(Bu arada yanlış anlaşılmasın: İki pop
konserine de itirazım yok. Müzik çoğalsın ve çoğaltsın hep.)
Beşiktaş halkının Atatürk’ü kalpten anacak olması, Cumhuriyete
sahip çıkma coşkusu toplumda nasıl bir panik oluşturabilir? Toplum
kim? Egemenliğin Saray’dan halka aktarılışının simge tarihi 19
Mayıs’ı, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ü özlemle, güzelim bir
gelecek ümidiyle anıyoruz.
Cumhuriyet neydi?