Prof. Melih Bulu’nun kendisine dönük eylemler için yaptığı tahmin, küçük bir sapmayla kendisi için tuttu. Bulu, Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atandığı ilk gün başlayan protestoların altı ay süreceğini düşünüyordu. Yedi ay sonra bir gece yarısı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan kararla görevden alındı.
Rektörlüğe getirilişinin ardından bir açık mektup yayımlamıştı. “İnsanlara dokunmayı seven bir mizacım var” diyordu. Ama o kadar istenmedi o kadar istenmedi ki kimseye dokunamadı.
Bulu insanlara dokunamayınca devreye polis ile onun emrindeki özel güvenlik girdi. Ülkenin en zeki, en başarılı öğrencilerine tekme tokat acımasızca giriştiler. Kaç kez. Hınç alırcasına. Boğaziçi Üniversitesi’nin özel güvenliği en son bir hafta önce, üniversite öğrencilerini yaka paça taşıyarak, kafalarını tekmeleyerek kampüsten çıkardı. Aralarında bir de kadın görevli vardı.
HAKİKİ VESAYET DURDUKÇA
Öğrencileri, eğitim gördükleri üniversiteden atıp üstlerine kapı kilitleyenlerin amiri konumundaki Prof. Bulu artık o üniversitenin rektörü değil. Bulu’nun görevden alındığı tarih ile gösterilen hukuksal dayanak ise ibretlik.
Bulu...