Daha önce hakkında yazdığım yazıda "Sahici özgür bir kalem" olarak tanımladığım Hrant Dink ile ilgili birkaç gün önce aldığım haberin ardından uzunca süre düşündüm. Ve istemsizce dilimden döküldü şu cümle: Hrant Dink'i öldürmenin cezası 13 yıl mı olmalıydı?
Evet o haber Ogün Samast'ın tahliye edileceği bilgisiydi. Sevgili Nedim Şener yazdı gerçi, tepki de gösterdi. Fakat birkaç cümle de ben yazmak istedim.
Hrant Dink'in nasıl bir gazeteci olduğunu, amacını, misyonunu konuşmaya gerek duymuyorum. Zaten Dink, akıllarda delik ayakkabısı ile yerde yatarkenki fotoğraf karesi ile kaldı zihinlerimizde.
Dink'in katili pişman mıdır değil midir bilmem. Ama hiçbir vicdan böylesi bir aydının canice katledilmesinin cezasının bu kadar az olmasını kabul etmez/etmemeli. Bu kadar ucuz, bu kadar kolay olmamalı.
İşin hukuki zemini ne kadar sağlıklı, sorguluyorum. Evet infaz yasasından faydalanmış olabilir ama Ogün Samast'ın işlediği bu cinayet bal gibi örgütlü faaliyet. Örgütlü faaliyetlerin af kapsamına alınması ne kadar doğru? FETÖ'cü hainlerin de işin içinde olduğu bir suikastten bahsediyoruz.
Umarım Ogün Samast, Hrant Dink'i öldürüp sadece 13 yıl ile yırtmaz. Umarım birilerinin gözünde kahraman olmaz. Tıpkı yakalandığı zaman bayrak açıp fotoğraf sırasına giren polisler gibi. Umarım kamu vicdanı denilen unsur Hrant Dink'i unutmaz.