21. yüzyılımız 20. yüzyılımıza benzemeyecek; bu giderek daha fazla hissediliyor. Farklılaşma en fazla dış siyasette görünürleşiyor; dış gelişmeler hatta iç siyaseti belirleyecek şekilde seyrediyor. Türkiye Cumhuriyeti dış siyaset parametrelerini tedricen değiştirmek mecburiyetinde kalıyor. Değişimi 2002’den beri devam eden yönetimin hızlandırdığını söyleyebiliriz. Bu siyaseti “yeni cumhuriyet siyaseti” olarak adlandırmak mümkün müdür? Türkiye Cumhuriyeti, 20. yüzyılın başındaki dünya patronu İngiltere öncülüğünde batılı sömürgecilerin Osmanlı Devleti’ni tasfiyesi sonucu kurulmuştur, bunu kayda geçirmeden yapılacak değerlendirmeler boş lâftır. Millî Mücadele’den sonra iki barış ihtimali vardı. Birincisi, yeni Türkiye’yi oluşturacak kadroların Osmanlı Devleti’nin tasfiyesini emperyalist devletlere bırakmadan yapması ve 1.