Bu kışta kıyamette, İstanbul’dan yola düşmüşler…15 günlük zahmetli bir yolculuktan sonra Kızılcahamam’a ulaşmışlar. Buradan ileriye geçmelerine izin verilmemiş. Onlar da açıklamalarını burada yapmak zorunda kalmışlar… Doğu Türkistanlılar yahut Uygurlardan söz ediyoruz. Bu konuya girmemek için epey ayak sürçtüm. Beş yıl önce gördüğüm bir ülkeden bahsetmek, aradaki farkın olumsuz seyrini kayda geçirmek bana giran geldi. Keşke bu bedenimizin olmasa bile ruhumuzun anayurdu ile ilgili güzel şeylerden söz edebilse idik. Batıda Bulgar Hanlığı ile neredeyse eş zamanlı doğuda Karahanlı Devleti Müslümanlık tarihimizin başlangıcını teşkil ediyor. İslâmî Türk edebiyatı dört bin kilometre doğumuzdaki bu coğrafyada başladı. Hepimiz Yusuf Has Hacib’in çapanından, kaftanından çıktık! *** Urumçi’yi, Kaşgar’ı görmese idim, orada olup bitenlerle ilgili gözlemlerim olmasa idi, bu yazı kolay yazılırdı. Doğu Türkistan’da insanlık göz göre göre katlediliyor, yüzbinler toplama kamplarında zulüm görüyor, Çin işkencesi kavramının modern versiyonları uygulanıyor ve bütün dünya hiçbir şey yokmuş gibi davranıyor.